7 Şubat Eski Datça – Bahardan Bir Gün

Bir aydan fazla bir zamandır zamanımın büyük bir bölümü bahçe düzenlemesi ile geçiyor. Eşim yıllardır gezmekten, fotoğraf çekmekten eve zaman ayırmıyorsun diye yakınıyordu haklı olarak. Bir ay kadar önce birden çalışmalara başladım, içimden geldi, derli toplu güzel bir bahçemiz olsun dedim. Benim böyle bir huyum vardır, bir şeyi istersem yaparım, başlarsam da yarım bırakmam. Duvar örme, sıva, demir kaynak işleri, seramik döşeme, asmalara demir çardaklar yapıldı, şimdi bahçenin ortasından geçen yolu yapmakla meşgulüm. Bütün bu işleri tek başıma yapıyorum arada bir Ekrem arkadaşım gelip yardım etti sağ olsun. Bahçe istediğim gibi olunca fotoğrafını paylaşırım, tabii o gün için aylar geçecek gibi. Bu çalışmalar gezilerimin dışında sabah başlayıp hava kararıncaya kadar sürüyor, çalışmaya başlayınca da her şeyi unutuyorum. Özlemişim maddeyle uğraşmayı, çamura, toprağa bulaşmayı, benim için iyi bir değişiklik oldu. Tabii 7 şubatta ilk kez yorwww belirtileri çıktı, öğleden sonra çalışmayıp biraz dolaşayım, fotoğraf çekeyim dedim, benim dinlenmem fotoğraf çekmekle oluyor, güzel bir görüntüyü yakaladığımda bütün yorgunluğum gidiyor.

Bu kısa zamanda nereye gidilir, en yakın Eski Datça mahallesi var, hem orada badem çiçeklerini çekmemiştim. Hızırşah yolu üzerinden Eski Datça’ya giden yola girdim. Yola girer girmez çiçeklenmiş bademler karşıma çıktı, arkada sırt üstü yatan insan figürünü andıran Yarık Dağ görünüyordu.

Çiçeklerle kaplı, resimlere konu olan biçimde bir yol.

Ağaçlardan badem çiçekleri kar taneleri gibi sağa sola uçuşuyordu.

Eski Datça’nın eski yüzünü yansıtan yerler, bahçeler, tarlalar çok güzel görünüyordu.

Burada badem çiçekleri daha bir başka, rüya gibi bir şey.

Güzel bir yol, çok uzun sürmez buralarda da yapılar yükselmeye başlar. Can Yücel’in Datça’ya vurulup yerleşmesine neden olan görüntüler.

Bir kaç tane ev var ama doğanın içinde rahatsızlık vermiyorlar, bahçeleri badem çiçekleriyle kaplı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8