1999 yılında BM Genel Kurulunda kabul edilen tasarı ile 25 kasım günü ” Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ” olarak ilan edildi. O günden bu yana da her 25 kasım günü dünyanın birçok yerinde kadına yönelik şiddet konusunda toplumsal bilinci artırmak, farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi de bu günde Datça pazar yerinde Datçalı kadınlarla birlikte bir basın açıklaması yaparak, bu konudaki bildirileri halka dağıttılar.
” Kadına Şiddete Dur ” diyen bildiriyi Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Dürdane Kırlı okudu.
” 25 Kasım kadınlara yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele gününde kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için mücadele ve taleplerimizi dile getirmek için buradayız.
25 kasım Dominik Cumhuriyeti’nde Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra vahşice katledildikleri tarihtir. Mirabel kardeşlerin anısına 1981 yılından itibaren kadına şiddetle mücadele günü 1999’da Birleşmiş Milletler tarafından kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için uluslararası mücadele günü ilan edilmiştir.
Cinsiyete dayalı şiddet uluslararası sözleşmeler yoluyla korunan insan haklarının ihlalidir. Fiziksel, cinsel, psikolojik zarar ya da acı ile sonuçlanan cinsiyete dayalı şiddet, kadınların erkeklerle eşit bir biçimde haklarını ve özgürlüklerini kullanmasını ciddi bir biçimde engelleyen bir ayrımcılık türüdür. Herhangi bir gelenek, görenek, din, kültür ve politik iktidarla mazur gösterilmemelidir. Temel insan hakları ihlali olarak tanımlanmalıdır. Devlet çıkaracağı yasalarla, alacağı önlemlerle daha caydırıcı olmanın çarelerini bulmak zorundadır.
2016 yılında 328 kadın, 2017 ekim ayına dek 339 kadın öldürüldü, sadece ekim ayında 40 kadın öldürüldü, 32 çocuk istismara uğradı, 28 kadına şiddet uygulandı.Annemiz, kardeşimiz, kızımız, eşimiz çocuklarımız en büyük şiddeti en yakınlarından, babalarından, kocalarından, kardeşlerinden hatta oğullarından gördüler. Kadınların ve toplumun kadın cinayetlerine zemin hazırlayacak diye muhalefet ettiği çocuk istismarına ve çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak diye reddettiği müftülere resmi nikah yasası meclisten geçti.”
” İstanbul Sözleşmesi ile değiştirilen Kadını Koruma Kanunu uygulanmamakta, katiller haksız tahrik indiriminden yararlanmaktadır. Kadına yönelik nefret, aşağılama, ayrımcılık, kadını eksik bir varlık gören anlayışlarla mücadele etmek yerine siyaset bunları kullanıyor ve yeniden üretiyor. Bu durum şiddete meyilli erkeklerin elini güçlendiriyor, kadın cinayetleri normallleştiriliyor, en temel hakkı olan yaşam hakkı elinden alınıyor.
Daha kaç kadın ölecek ? Kadına yönelik her türlü şiddete, eşitsizliğe karşı ayaktayız. Nerede bir kadın eziliyorsa, nerede bir kadına, çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, katliam varsa ortak gücümüzle artık demek üzere ellerimizi birleştiriyoruz. Şiddeti yok etmenin yolu sevgiye ve eşitliğe evet diyerek yok edilir. Kadına yönelik her türlü ayrımcılığı, emeğine, kimliğine ve bedenine yönelik şiddeti reddediyor kadınlarımızı, tüm halkımızı kadına yapılan şiddete, ayımcılığa karşı mücadeleye çağırıyoruz. ”
Basın açıklamasının ardından kadınlar pazar yerinde konu ile ilgili bildirileri dağıtmaya başladılar.
Haberlerde bir kadının şiddet gördüğünü, istismara uğradığını, hatta yaşamını yitirdiğini sıkça rastlar olduk. Bunlar duyduklarımız, kadına şiddet konusunda duyulmayan, basına, adli makamlara yansımayan binlerce vaka olduğuna şüphe yok. Çocuk yaşta kızlarımızın kaçırıldığını, zorla evlendirildiğini televizyonlarda her gün izlemekteyiz ama seyirciyiz nedense. Bunların maruz kaldıkları şiddet bilinmemekte. Rızası dışında kaçırılıp evlendirilmeye zorlanan, resmi nikah yapılmayan, hatta kötü yola düşürülüp uyuşturucuya alıştırılan pek çok kadın var. Dediğim gibi bütün halkın gözü önünde televizyonlarda her gün izlenmekte, bu kadınlarımızın, çocuklarımızın bir an önce bu acımasız insanların elinden kurtarılıp bu kişilere karşı en caydırıcı yasaları bekliyoruz.