19 Ocak pazar günü arkadaşım Ekrem İpek ile yine yollara koyulduk, tabii Betçe’ye doğru. Çoğu zaman olduğu gibi bir planım yok, bugün bahtımıza ne çıkarsa diyerek. Sonuçta bizim için yine güzel bir Datça günü oldu, çok özlediğim dağlara tırmandık, çiçeklerin fotoğrafını çektik, özellikle badem çiçeklerinin, yine Ovabükü’nde gün batımını izledik. Sabırla sayfalarıma bakarsanız bu güzel anların fotoğraflarını görebilirsiniz.
Betçe yolunda hızırşah kavşağını geçtikten sonra bir viraj vardır, sol taraftaki yola girerseniz Pirenlik mesire alanına gidersiniz. Bu virajda badem çiçekleri diğer yerlere göre erken açarlar, geçen hafta birkaç tane vardı, bu sefer çoğu çiçek açmıştı. Bademlerin fotoğrafını çekmek için badem ağaçlarına yaklaşınca arı vızıltılarını duyduk, sanki bu ağaçlarda yuvaları, öyle çoklardı ki! Çoğu zaman arılar bal toplarken saldırmaz ama bir tanesi suratıma çarparak uyarıyı verdi, biraz ileride kovanları görünüyordu. Bademlerin çiçek zamanı arıcılar kovanlarını bu ağaçlara yakın bırakıyor.
Sözünü ettiğim viraj, sol taraftaki yola girerseniz Pirenlik’e kadar gidersiniz.
Sanki kar yağıyor, hertaraf bembeyaz, Datça gelinliğini giymeye başladı, Şubat ortalarında ovalar tümden beyaza bürününce gelinliği giydi diye yazacağım. Yaka tepelerinden Kumyer ovasına keyifle bakacağım.
Mesudiye köyünün göründüğü seyir tepesinde durduk, değişik bir hava vardı, farklı bir fotoğraf çekeceğimi düşündüm. Her yer evlerle doluyor, şu sıralar inşaatlarda bir artış var.
Geçen hafta yine buraya gelmiştik, Sındı köyüne giden yol, birşey yine beni buraya çekti.
Arkadaşım Ekrem’e tepelere çıkıp Sındı’nın fotoğrafını çekelim deyince tamam dedi ve dik yamaçlardan tırmanmaya başladık. Turuncu renkli kayalar boylu boyunca devam edip, kayalardaki oyuklar oldukça güzel görüntüler ortaya çıkarıyor.