Yağmurların ardından pek çok kez olduğu gibi kuzeybatı rüzgarı ( Karayel ) kendini gösterdi. Yağmurla yumuşayan havalar Karayel’le buz gibi oldu. Bir de bizim evin kendine özgü bir durumu var, soğuğu da rüzgarı da diğer yerlere göre daha kuvvetli hissediyoruz. Karaköy’den kopup gelen hava akımı bizim buralarda patlıyor. Yazları bu durumdan şikayetimiz yok ama kışları kuzeyden gelen havalarda dışarıya mecbur kalmayınca adım atamıyoruz. İstanbul taraflarında hava bozduğunda bizim buralarda kuzeyli rüzgarlar kendini gösterir, önüne katar, katar bulutları katıp karlı tepelerin soğuğunu alıp gelir.
Aralık ve ocak aylarında karşılaştığım görüntülerden, birden bütün gök butlarla kaplandı, bulutlar ama ne bulutlar. Soğuk havada dışarıya çıkmak gibi bir niyetim yoktu, bu görüntülere dayanamadım. Soluğu Pirenlik taraflarında aldım, ormanlık kısımlarda rüzgar fazla rahatsız edici değildi, çam kokularını içime çekerek bir zaman geçirdikten sonra, manzaraları görüntülemek istedim, işte o anlar buz gibi bir rüzgar kendini hemen hissettirdi. Bazen paylaştığım fotoğraflara İstanbul’da yaşayan arkadaşlar yorum yapar; hava oralarda nasıl diye, o anlarda İstanbul’da berbat bir hava vardır. Bu kez buralar da soğuk, taa oralardan kopup gelen soğuk hava bizi de etkilemekte.. Tabii Datça’nın avantajlı bir tarafı var; dağlarla çevrili vadilerde, rüzgar almayan yerlerde biraz güneş varsa ne kadar soğuk olursa olsun yumuşak bir havayla karşılaşabilirsiniz. Kışları yaptığımız yürüyüşlerde bu durumdan birçok kez faydalandık.
İstilacı uzay gemileri gibi arka arkaya, üst üste yüzlerce bulut, akıp gidiyorlar sessizce. Kızılderili mesajlarını da andırıyorlar, okumasını bilenler için anlattıkları bir şeyler var. Onları izlerken onların çeşitli insanlarda nasıl bir etki bıraktığını düşündüm. Bir şair için sevda yüklüydüler, hasretlik çeken için özlemi taşırlar, bir ressam için ritm, hareket, leke. Tabii göğe bakmayanlar, onları farketmeyenler de vardır. Doğa yaşadığımız monotonluğu unutturmak ister gibi, elemanlarını seferber etmekte.
Doğusu, batısı, güneyi her taraf bulutlarla kaplıydı. Bulutların gölgesi düşmüştü bazı yerlerde. Bugün ilginç bir durum da vardı, pencereden bakınca günlük güneşlik bir hava, bahçe tarafında koyu bulutlarla kaplı kara bir kış. Dışarıya adım atınca o kışın içinde buluyorduk kendimizi. Bu yıl soba kullanmayalım dedik ama olmadı, böyle havalarda sobanın yeri bir başka, klimayla falan olmuyor. İşte bugün akşam için biraz odun kesip sobayı hazırlamam gerekti, o anlarda bahçede soğuk esen rüzgardan korunacak bir yer bulamadım.
Pirenlik gezimden sonra Burgaz’a geldim, burayı seçmemin nedeni yakın olması, bulutlarla bir kompozisyon yakalama düşüncesi. Hava çok açıktı, karşıda Simi adası çok net görünüyordu, bulutlar her yerde vardı.
Arka taraflarda güneşin batacağı kısımlar, Kocadağ’ın üzeri şimdi olduğu gibi gün boyu kara bulutlarla kaplıydı. Burgaz’dan tepelere bakınca artık sadece evler, siteler görünüyor. Böyle havalarda gün batımları çok muhteşem olur, gün batımını beklemek isterdim ama soğuk havaya fazla direnemedim. Üstüm de çok kalın değildi, sonra evden baktığımda gün batımında rengarenk bulutları görünce içim gitti.
Kargalar rüzgar ve soğuk havadan zevk alır gibiydi, ağaçların tepelerinde oyunlar oynuyorlardı, bazısı rüzgara kendini bırakmış sörf yapar gibiydi. Soğuk olmasa onları biraz daha izlemek isterdim, videolarını çektim.
Dün Taşlık tarafında gezerken Datça Körfezi’nde demir atmış kuruyük gemilerini görmüştüm. Bu gemilerin oraya gelmesinin anlamı çoğu kez kuzeyden kuvvetli bir rüzgar esecek demektir. Fırtınadan önce bu gemiler gelip buraya demirler. Kuzey rüzgarlarını bize gösteren diğer bir işaret te karşıdaki emecik dağının üzerine bir bulutun gelip oturmasıdır, böyle durumlarda da bir müddet sonra kuzeyli rüzgarlar eser. doğanın kitabını okumak, anlamak insanların uzun yıllarını almıştır. Bu bilgiler doğa şartlarında yaşayanlar için her zaman yaşamı kolaylaştırmıştır, bazen de yaşam kurtarıcı olmuştur.