Bu sayfamda tanıtacağım su yolu: Karaköy Sazak ve Hızırşah Somacık çeşmesi kaynaklarından alınan suyun Reşadiye Koca Konak’a ( Mehmet Ali Ağa Konağı ) taşındığı bir su yolu. Suyun geldiği , Karaköy ve Hızırşah güzergahlarını takip ederek fotoğraflar çektim. Su her iki yönde de kilometrelerce uzanan duvarlar vasıtasıyla taşınmaktaydı.
Han deresi denen dere içindeki kalıntıları bir tesadüf sonucu gördüm; Şubat ayında arkadaşım Ahmet Soydan ile yaptığım doğa yürüyüşünde karşıma çıktı , önce yüksek duvarları görünce su değirmeni sandım ama yanına gidince durum aydınlandı.Ve şimdiye dek bu mimari kalıntıdan haberim olmayışına da şaşırdım.
Şubat ve nisan ( 2011 ) aylarında yaptığım gezimdeki fotoğraf ve izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.
Bu kalıntılar Hayvanları Sevenler Derneği Köpek Barınağının biraz ilerisinde bulunuyor. Dün kuzeyden gelen soğuk ve rüzgarlı havaya rağmen arkadaşım Sedat Kaya ile birlikte su yoluna ait duvar kalıntılarının bulunduğu yere geldik. Sedat arkadaşım bu yörenin çocuğu ve aynı zamanda Tarih öğretmeni onun da fikirlerinden yararlanmak istedim. Kendisi Hızırşah köyünden ve bu yöreleri de çok iyi biliyor.
Yürüyüşe köpek barınağının yan tarafındaki Kovanlık Dağı denen tepeye doğru giden duvarlara çıkarak başladık. Bu gezimde su yolu ile ilgili kalıntıları bulabilmek için sık çalıların içinde yol almamız gerekti , Sedat hocam elindeki nacak benzeri aletle yol açtı.
Suyun açıktan aktığı kanal görülüyor , duvarlarda horasan harcı dediğimiz antik harca benzer bir harç kullanılmış. Suyun aktığı kısım da bu beton harçla yapılmış
Duvarların dereye doğru inen kısmı ,
Burada 3-4 m ye varan yüksekliklerde duvarlar var ,seviyenin yukarıdaki su yoluna ulaşması için büyük ihtimalle daha yüksektiler.
Duvarlardaki delikler , duvarlar örülürken oluşturulan iskeleler için büyük ağaçların konduğu kısımlar
Duvarın dereye indiği kısımdaki kaidesi düzgün bir şekilde duruyor , ki buradan kışın akan oldukça kuvvetli sular düşünüldüğünde ne kadar sağlam olduğu anlaşılıyor.Burada kullanılan taşlar için Sedat arkadaşım ” dikkat edersen antik taşlar kullanılmış ” dedi.
Kaideden yukarı doğru çıktıkça görüntü bu şekilde , daha önce burada bir kemer var mıydı buna bir cevap bulamadım. Karaköy’den gelen su duvarın diğer tarafına nasıl taşınıyordu ?Burada bir kemer olsaydı oldukça büyük olması gerekiyor , bununla ilgili bir belirti göremedim. Duvarın içindeki bu iki kalas Sedat arkadaşımın dikkatini çekiyor.Bir bağlantı olarak mı konuldu , yoksa duvarı örebilmek için mi ? bunlar bizim sorduğumuz sorular.
Bu gezilerle birçoğu yavaş yavaş yok olan Datça’nın tarihi, doğal, kültürel zenginliklerini arşivliyorum.
Çok güzel bir araştırma olmuş