Vaktiyle Alamango isimli birisine ait olan yapı aslına uygun olarak PirTur tarafından restore ettirilmiş, en zorlandıkları kısımlar da kemerli kısımlar olmuş. Burasının temelden yenilenmesi gerekmiş. Bir de arka taraflara izalosyon yapılarak su alması önlenmiş. Geçen yıl burası sanat galerisi olarak da kullanılmıştı bu yıl konaklama tesisi, cafe, lokanta olarak hizmet verdi.
Yapının dış duvarlarında özel sıva teknikleri kullanılmış. Eski ve yeni malzemeler birbirine bağlanırken metal kenetler atılmış, bina güçlendirilmiş Çine Tekeler köyünden ustalarla çalışmış Ahmet bey çoğunlukla. Onlar babadan oğula iyi taş ustalarıdır diyor. İlk yıllarda çalıştığı Durmuş Çetiner ustadan da söz etti.
Bayan Mimar arkadaş bu gibi yapıların, özellikle alınlık kısımlarının italyan etkisinde yapıldığını duymuş etkinliğe gelen Yunan mimarlardan. Yunan tapınaklarında gördüğümüz üçgen alınlıklar roma döneminden başlayarak italyan mimarisinde çokça kullanıldı. İtalyanlar adaları işgal ettikleri zaman bu üslubu oralarda yaymışlar. Bildiğim kadarıyla Datça’daki bu tür yapıların ustaları da adalardan gelmiş Rum ustalar.
Alamango evinin peyzaj düzenlemesi de çok güzel.
Daha sonra Ahmet beyle çarşı sokağından yukarıya doğru yürüyerek restorasyonunda çalıştığı diğer yapıları görmeye gittik. Sağ üst köşede eski mengen var, kapının üstünde alınlıklara benzer bir üçgen dikkati çekiyor.
Ahmet beyin 10 seneye yakın cafe-bar olarak kullandıkları antik bar, içeride bir zamanlar Nail Bora’ya ait olan fırın var, rahatsız etmemek için içeriye girmedim, müşteri vardı. Cami sokağından yukarıya doğru yürüyoruz, sağ alt fotoğraftaki çeşmeyi de Ahmet bey düzenlemiş. Üzeri sıvalıymış, sıvaları kazımışlar. Üst tarafta geleneksel tarzda yapılan bir ev, dar kısmında baca ve yan taraflarında pencere . Tabii bunlar toprak damlı evlerdi şimdilerde toprak damların yerinde kiremit çatılar yapılmış. Eski yıllarda kiremitler gemilerle dışarıdan gelirmiş, kullanılan marsilya kiremitlerini gördüm.
Konaklama tesisi olarak kullanılan Eski Datça evleri. Bu tür kemerler Ahmet beyin restore ettiği yapılarda sıkça kullanılmış. Kemerlerde kullanılan malzeme beton dökümlermiş bunu duyunca bayağı şaşırdım. Bu tür yapılarda kullanılan küfeki taşının dokusunu vermişler. Horasan toprağı ile çimentoyu karıştırıyorlar, içine bir miktar oksit boya katıyorlar ve çekiçle vurarak taş dokusunu oluşturuyorlar. Tabii bunu bulabilmek için epey bir çalışma gerekmiş. Tüm yapılardaki kemerlerde, pencere kenarlarında aynı malzemeyi kullanmşlar, çok güzel görünüyor. Beyaz olmasını istersen boya katmayıp beyaz çimento ile dökülüyormuş.
Bu yapının pencere kenarlarında betona boya katmamışlar, beyaz çimento ile horasan harcını kullanmışlar. Geleneksel mimaride derzler eğik olarak yapılırmış, yağmur sularının hızla akması için, bu bilgi de Ahmet bey sayesinde yeni öğrendiğim bir konu oldu.
Yol boyunca bir çok yapıya uğruyoruz, bunlar Ahmet beyin çalışmaları.
Konaklama amaçlı kullanılan Eski Datça Evleri bir kaç yerde karşımıza çıktılar.
SAYFANIN DEVAMI Taş yapılarda Gelneksel Figürler
Önceki Sayfa; Eski Datça Evlerinin İçinde
Müthiş ellerinize yüreğinize sağlık