28 Temmuz Perşembe günü öğleden sonra tatil için Datça’ya gelen Alp ve Seden arkadaşlarımla Özil’de buluştum ve birlikte Emecik’in ilk yerleşiminin olduğu sokaklarda gezdik. Tabii bu gezimizin bir amacı da fotoğraf çekmekti, akşam güneşinin vurduğu sokaklarda Emecik sakinleri ile sohbet ettik, vadiden gelen serin rüzgarın yüzümüzü okşadığı teraslarda bir an için de olsa kendimizi başka bir dünyada, sakin, huzurlu bir atmosferin içinde buluverdik. Arkadaşlarımın verdiği pozitif enerji ile defalarca geldiğim bu sokaklarda ilk kez geziyor gibiydim.
Buluşma yerimizde arkadaşlarımı beklerken sandalyade uzanmış, bana bakan kedi yavrusunun fotoğrafını çektim, değişik bir anlamla yüklü gözleri öylece bana baktı durdu bir zaman. Geçenlerde oğlum ve gelinimle yaptığım kısa koy gezisinin dışında zamanımın büyük bir kısmı evde geçiyor. Temmuz sıcakları derken yaşadığımız şoklar, hayal gücümüzü, umutları, geleceğe dair birçok şeyi sel sularının herşeyi önüne katıp götürdüğü gibi götürüp gidiyor. Yüreğimizde bir şeyler aşınıp giderken sevginin gücüyle bir yerlere tutunmaya çalışıyoruz.
Arabamızı girişteki okaliptus ağaçlarının yanına park edip, taş yollardan yukarıya doğru yürüdük. Sırtını Emecik dağına yaslamış olan tepenin ( Balcılar dağı ) yamaçlarında kurulmuş olan Emecik köyü’nün ilk yerleşim yerleri, şimdi mahalle olan Emecik ovaya doğru genişledi, yayılma devam etmekte. Gençler düzlükteki betonarme evlerinde yaşarken burası genellikle yaşlılar ve Datça dışından bazı kimselerin yaşadığı bir yer şimdilerde. Dışarıdan gelenlerin yaptırdığı taş evler eski yapıların arasında hemen dikkati çekiyor. İki arabanın yan yana geçemediği sokaklarda yürürken arabaların karşılaşmasına birkaç kez tanık olduk, bir tanesi uygun bir yere çekilerek diğerine yol veriyor.
Aslında biraz geç kaldık, yola çıktığımızda saat 18.30 olmuştu, yüksek bir dağın arkasında olmamızın da etkisiyle sokaklarda güneşin etkisi kalmamıştı. Yolumuzun üzerinde karşımıza çıkan çiçekler sıradan bir manzarayı hemen değiştiriverdi. Güneydoğu taraflarında akşam güneşi dağları aydınlatıyordu, fotoğraf çekmek açısından da o taraflar iyi sonuç veriyordu.
Özil taraflarının göründüğü manzara buradaki en muhteşem görüntülerdendir, güneşin etkisiyle gökyüzü beyazlara bürünmüştü, bu fotoğrafı bozan bir unsur. Uygun saatlerde buradan çok güzel fotoğraflar çekilir. Akdeniz mimarisini andıran tarzda badanalı bir evin yanından manzarayı seyrettik, fotoğraflar çektik.
Gezimizde Emecik sakinlerine birçok yerde rastladık, sohbet ettik, arkasından sesler gelen kapının üstünde uyuşuk, uyuşuk duran kedinin fotoğrafını çektim. Önümüzde güzel bir kompozisyon vardı, Burada fotoğraf çekmeyi hep sevmişimdir, günün hangi saati olursa olsun. Dalları yola sarkan harıp ağacının olduğu taş ev, sade güzel bir yapı, sahibi ile tanışmıştım bir gezimde. Duvarları yaparken harup ağacını özenle korumuşlar, koyu yeşil tonları ve kendine özgü dokusu ile manzarayı zenginleştiriyor. Diğer yandan ilerideki eski, terkedilmiş taş yapı da manzarayı güzelleştiren öğelerden. Gelecekte neler olur bilemem, Eski Datça’da bunu gördüm. Herkesin ilk derdi kocaman yapılar yapmak, içimizde doyuramadığımız bir şeyler var. Buradaki dokuya ve ebatlara uygun evler yapılsa bu sokaklar inanın bir masal sayfasından çıkmış gibi olur.
Renkleriyle, kompozisyonuyla çok sevdiğim bu sokağı fotoğraflarken Emecikli bir bayanın oradan geçmesi benim açımdan bu fotoğrafa can vermek gibi bir şey. Onlar olmadan bu sokaklar anlamsız, emecik sokaklarını gezerken onlarla sıkça karşılaştık, sohbet ettik. Teraslarda, evlerinin önlerinde akşam manzarasının verdiği sakinliği yudumlar gibiydiler. Misafirperver insanlar, selamımızı aldılar, bizimle sohbet ettiler. Bunlar insanı yaşama bağlayan şeyler, bir şeyler alıp veriyorsunuz.
Güneş karşı tepelere düşmüş, arkadaşlarıma eskiden evlerin önünde dut ağaçları hep olurdu diyorum, ipekçiliğin yaygın olduğu zamanlar, gölgesi de bir güzel olur. Bu yamaçlarda harup ağacı da çok, çoğu kesildiği halde hala rastlıyoruz, yeni gelenler de çoğu yerde bu ağaçları korumuşlar. Meyvasının dışında güzel bir görünümleri var. Buralarda Harup pekmezi meşhurdur.