14 Şubat salı günü arkadaşım Ekrem İpek ile güzel bir yürüyüş yaptık, ilk kez yürüdüğümüz bir doğanın gizemi, heyacanı içinde rengarenk bir doğada yürüdük. Soğuk rüzgarların estiği zamanlardı, bu yüzden Yarımada’nın Akdeniz tarafında yürümek istedik, bir planımız yoktu, sadece başlama noktamız ve ulaşmak istediğimiz nokta belirliydi. Sık bitki örtüsü ile kaplı ormanlarda, derelerde, tehlikeli yamaçlarda geçen bir yürüyüş sonunda Domuzçukuru’na geldik, dönüşümüz Karia yolu patikalarını takip ederek oldu. Çokça fotoğraf ve video çektiğim bir yürüyüştü, tabii çoğunu paylaşmak isterdim ama mümkün değil, kolajlar şeklinde yaşadıklarımızı ve bu güzel görüntüleri vermeye çalışacağım.
Aşlama’da yeni açılan orman yolunda arabamızı park ettik, ormanda ağaç kesim ve budama çalışmaları devam ediyor. Yol boyunca sıralanmış, kesilmiş kütüklerle, dallarla karşılaştık. Karia yoluna sapılan kısım arkamızda kalmıştı, dağlara doğru yeni birçok yol açılmış, ilk kez yürüyorduk. Aslında buradan dağlara doğru bir rota çizmek istiyordum, yolu görünce nereye kadar gidiyor, nasıl bir parkur diye merak ettik. Biraz ileride çoban köpeklerinin sesi geliyordu, daha sonra çoban kulübesinin çatısını da gördük.
Aşlama demişken bir notu düşeyim; aslında ” Ağaçlama ” ama yıllar içinde söylenirken bu şekilde kısaltılmış. Datça’nın önemli orman bölgelerinden biri. Hızırşah arazileri içinde yer alıyor.
Dağlara, tepelere doğru kıvrılarak giden düzgün bir yol, böyle yollarda yürümek isteyenler için güzel bir parkur, Pirenlik’ten başlayarak yolun sonuna kadar yürüyebilirsiniz, Domuzçukuru’na gitmek te kolaylaşmış. Bir müddet sonra Karia Yolu işaretleri ile karşılaşıyorsunuz, sizi Domuzçukuru’na kadar götürüyor. Bu yıl işaretler arkadaşlar tarafından yenilendi.
Yolumuz üzerinde çalışan orman işçilerine rastladık, kısa bir sohbet oldu.
Yol orman içinde devam ediyor, ormanın sihirli atmosferi burada kendini gösterdi. Ağaçların arasından yola düşen ışıklar, yolun üzerinde yağmurlarla oluşan renk değişiklikleri, sessizlik ve arada bir duyulan kuş sesleri. Soğuk havanın ve rüzgarın etkisi buralarda hissedilmiyordu. Bu orman yolları bazı kişilerde tedirginlik yarattı, ne amaçlanıyor gibisinden ama çalışmaları gördükten sonra yıllardır çalışmaların olmadığı bu ormanlarda budama ve bakım, yenileme çalışmaları da gerekiyor. Datça orman şefliği bu yıl içinde birçok yerde yeni dikimler yaptı, çalışmalar devam ediyor. Kızlan ve Yarımada’nın diğer kısımlarında dönümlerce alanda keçi boynuzu ve lavanta dikimi var, bu çeşitlilik ve arıcılık açısından da önemli bir gelişme. Tabii daha önce buralarda yürüdüğümüz patika yollar yürümek açısından tercih ettiğim parkurlar, düz yollarda yürümek bana zor geliyor, dağlarda saatlerce yürüyeyim yoruldum dediğim çok azdır.
Karia yolu işaretleri orman yolunda da devam ediyor, bu kısımda biz Karia yolundan ayrılarak başka bir yeni açılmış yola girdik, yol fazla uzun sürmedi. Orman çalışmaları için açılmış, kesilmiş dallar, temizleme çalışmaları dikkati çekiyordu. Yolun bitiminde sık bitki örtüsü ile kaplı bir ormana girdik, buradan bir yol bularak Domuzçukuru’na uzanan vadiye girmek istiyorduk. Bu arada birkaç kez ormandan çıkıp açılmış yollarda yürüdüğümüz oldu.
Yolumuz üzerindefotoğrafını çektiğim çiçek çok güzel görünüyordu, Facebook Flora sayfasında arkadaşlar Gagea Peduncularis olduğunu yazdı, internette araştırdığımda Türkçe adı Karga Sarımsağı imiş, bildiğim kadarıyla nesli azalan bitkilerden.
Bu yürüyüşümüzde daha önce yürümediğimiz bir doğada yürümemize rahmen verdiğimiz kararlar, seçtiğimiz rotalar bizim zorlanmadan yürümemizi sağladı. Tabii bu sayfalarda yaşadıklarımızın, verilen çabanın ancak bir kısmı belirli bir oranda görülebiliyor.
Saol Muzaffer abi,sayenizde domuzçukuru güzelliklerine yolculuk yaptım..Emeklerinize sağlık…