23 Ağustos Günü Selahattin Demirhan’a ait Selo1 isimli tekneyle Datça limanından hareket ederek Körmen limanına geldik . Palamutbükü limanındaki moladan sonra Knidos’ta bir yemek molası verildi. Daha sonra Körmen limanına kadar durmadık.
Selahattin Kaptanın teknesi Karaköy limanında barınıyor , bakım için Kargı koyuna getirmişti. Tekrar Karaköy limanına ( Körmen ) dönerken ben de onunla birlikteydim. Sabah 09.00 da yola çıktık , sakin bir hava vardı , özellikle böyle bir hava seçildi , kuzeyden esen sert rüzgarlarda Tekir burnunu geçmek bayağı zordur.
Bizimle birlikte gelecek olan ağabeyimiz Güner Kurtuluş yıllardan beri fırsat buldukça Selahattin kaptanla bu denizleri dolaşıyor .
Gelen arkadaşlardan diğer bir kişi Ali koç Tekne yapımcısı , Selahattin Kaptan yarımadanın her tarafını en ince noktasına kadar bilen bir denizci. Onun teknesi Datça limanındaki en bakımlı teknelerden , dar bir alanda yaşamı kolaylaştıran her türlü ayrıntı düşünülmüş. Teknenin Su ve mazot tankları oldukça büyük , 85 beygir gücünde bir motoru var.
Datça limanının Esenada denilen kısmının denizden görünüşü , burada Dorya ve Esenada otelleri var. (sayfayı güncellediğim 2017 yılında Dorya artık yerinde yok )
Topanada’ ya doğru yol alıyoruz ( Topan ada da marina yapılırken yok edildi. )
Esenada üzerindeki diğer bir bina Eski hükümet binası , yıllar süren bir restore çalışması oldu ama uzun bir zamandır boş olarak duruyor. Müze falan olacak dendi sonuçta bir şey olamadı. ( 2017’de perişan, bakımsız bir halde, neden restore edildi anlamadım )