Ocak ayı ile birlikte beklediğimiz yağmurlar geldi, birkaç gün süren yağmurun ardından güzel bir gün yaşanıyor, işte biz de arkadaşımla o güzel günleri değerlendiriyoruz. 9 ocak pazartesi günü birkaç gündür yağan yağmur durdu, arkadaşım Ekrem İpek ile buluşup Aktur’a doğru yola çıktık. Aslında havanın nasıl olacağını tam olarak bilmiyordum, hava durumuna bakmadım ama buluştuğumuz anlarda hava biraz soğuktu, bu yüzden rotamız Aktur oldu. Hava soğuk bile olsa oralarda biraz daha iyidir, vakit geçirip, fotoğraflar çekeriz diye düşündük. Aktur virajlarına geldiğimizde arabayı park edip çağlayanlara bir bakalım dedik, epeydir yağan yağmurun etkisi olmuştur diye düşündük. Bu satırları yazdığım 14 ocak günü yine bütün gün yağmur vardı, ocak böyle geçecek gibi, güzel bir bahar yaşayacağımızın işareti bunlar, benim de bolca papatya ve diğer çiçeklerin otoğrafını çekeceğimin müjdesi. Bu sayfamı yürüyüşümüzden biraz geç yapmam gerekti, araya birçok etkinlik girdi, onları takip ettim ama bu gezimiz çok özel bir gezi oldu, son yıllarda çektiğim en güzel fotoğrafları bu yürüyüşümüzde çekme şansı buldum.
Çağlayanların olduğu vadiye doğru giderken karşılarda yuvarlanan taşların sesini duydum, bu sesleri iyi tanırım. Karşılarda yürüyen bir hayvan vardı ama aklıma yaban eşekleri geldi önce. Sonra sesin geldiği yere baktığımda azılı dediğimiz türden büyük bir yaban domuzu otlayarak gidiyordu. Bu saatlerde onları böyle rahatça görmek pek nadirdir, gün ağarmadan yattıkları yere dönerler çoğu kez.Bunda bir gariplik vardı bana göre, hareketleri yavaştı, teleobjektifim yeterli olmadığı için ancak bu yakınlıkta çekebildim, yaralı veya hasta olabilir. Sonra bitkilerin arasında kayboldu. O kadar dağları gezdik şimdiye dek üç kez domuzlara rastladık ama hiç biri bu kadar net olmamıştı, hızla kaçıp gitmişlerdi.
Tabii aralık ayı yağmursuz geçince ocak ayında yağmurlar yağsa da daha şelaleyi beklediğimiz kadar canlandırmamıştı. Geçmiş yıllarda sular burada iki koldan akardı, gelecek günlerde aralıksız yağan bu yağmurların sonucu aynı görüntülerin oluşacağını düşünüyorum. Dereye iner inmez suyun şarkısını dinler olduk, çağlayarak akan suların sesine kuş sesleri karışıyordu. Güzel hava onları da mutlu etmişti, ışık güzeldi, bu güzel mekanlarda bol bol fotoğraf çekildik.
Daha sonra yan taraftaki çağlayanlara doğru yol aldık, bunlar ilk çağlayan kadar yüksek olmasa da güzel görüntüler oluşturuyor. Dereyi takip ederek son çağlayana kadar gittik.
Arka arkaya sıralanan çağlayanların oluşturduğu müzik oldukça dinlendiriciydi, dereye düşen ağaç gövdesine yaslanıp bu müziği dinlerken arkadaşımın fotoğrafını çektim. Hava düzelince planımız değişti, birkaç kez Aktur’u doğu tarafındaki tepelerden görüntülemiştik, ne zamandır aklımdaydı batı tarafındaki dağlardan Aktur’u fotoğraflamak istiyordum. Bir kez doğa yürüyüşünde arkadaşlardan ayrılıp bir tepeden biraz çekmiştim ama ışık güzel değildi istediğim gibi fotoğraflar çekememiştim.
Aktur bu zamanda oldukça sakindi, tepelere doğru giderken birkaç kişiye rastladık sadece.
Kıyı boyunca yürümeye başladık, bu kıyılarda yürümemiştik. Tabii daha yürüyüşümüzün başında manzaralar bizi mutlu etmeye yetmişti, çok güzel bir ışık vardı. Bir gün önceki yağmurla doğa yıkanmış, görüş açısı çok iyiydi. Yıllardır Aktur çevresindeki dağlarda yürüdüm şimdiye dek böyle bir ışığa, netliğe denk gelmedim. Hep puslu bir görüntü olurdu.