18 Şubat Cumartesi günü arkadaşım Ekrem İpek ile Betçe’yi gezdik, çektiğimiz fotoğrafların bir kısmını paylaştık. Güzel görüntülerdi, bahar güzel olmaz mı, fotoğraflara bakınca da dolu dolu yaşanan bir bahar tablosu vardı. Tabii bu görüntüleri yakalamak öyle kolay olmadı, maalesef fotoğraflarını gördüğünüz o bahar her yerde yoktu. Mesafeler katetmemiz gerekti ama sonunda onu bulduk, güzele ulaşmak çaba istiyor. Tabii bizler güzel görüntüleri yakalamak için çabalarken, hoş olmayan görüntüler de artık Datçamızda sıkça karşımıza çıkıyor, yaşadığımız mutlulukların gölgelendiği anlar. Birden güneşin kaybolup, bulutlarla kaplanan bir gökyüzü gibi ama doğada onun da bir güzel yanı var, bunlar öyle değil.
Bahar kelimesini doğal olarak sıkça kullanacağım bu yazımda, Bahar aynı zamanda kızlarımıza verdiğimiz güzel bir isim, kendilerine buradan bahar dolu selamlar ediyorum, sağlık ve mutluluklar diliyorum. İsimler önemli bana göre, öyle bir inancım var, anlamlarını o kişiye aktarırlar biraz da olsa diye düşünüyorum.
Bu sayfamda izlenimlerimizi, duygu ve düşüncelerimizi anlatmaya çalışacağım. Haber sayfamda da değindiğim gibi 25 şubat Cumartesi günü ülkemizde sadece Datça’da yaşanan Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu var, katılım da oldukça yüksek olacak. Her yıl değişik bir temayla atılan kulaçlar bu yıl ” Datça Badem Çiçekleri ” temasıyla atılacak. Bizlere erken bir bahar yaşatan badem çiçekleri, saflığın, temizliğin, aşkın, sevginin simgesi benim gözümde. Ama, aması var tabii, Datça’nın bir simgesi olan bu çiçeklerin ağaçları artık yavaş yavaş tükenmekte. İnanılmaz bir taleple araziler kapış kapış gidiyor, yapılaşma son sürat Yarımada’nın her tarafına yayılmış vaziyette. Badem ağaçlarının olduğu tarlalarda yapılar yükseliyor, ağaçlara da önem verilmediğini bazı yerlerde görüyoruz. Bundan çok değil birkaç yıl öncesinde evimizin yanındaki tepelerden baktığımda Eski Datça’nın badem ağaçlarını, bu zamanlarda da çiçeklerini görürdük. Arada bir görünen taş evlerin arasından çok güzel görünürlerdi. Eski Datça’nın birkaç sokağını koruduk ama Eski Datça’yı koruyamadık. Tersini iddaa eden olursa kısa bir gezinti yapmak yeterli. Sonra yol boyunca da o ağaçları kaybettiğimizi görüyoruz. Şimdi bu hastalık Betçe’ye doğru hızla yayılıyor. Aynı durum doğu tarafındaki arazilerde de farklı değil . Diğer yandan Badem ağaçlarını tehdit eden kanser hastalığı da diğer bir tehdit olarak yayılıyor, çiftçiler çaresiz. Bu konuda gördüğüm kadarıyla tam anlamıyla bir araştırma ve alınan sonuç ta yok.
Yaşamımızda güzellikler yoksa, estetik kaygılar yoksa çağdaş diğer birçok kavramı da orada göremezsiniz. Öğretmenliğim boyunca resim, müzik gibi sanatsal derslerin ne denli önemli olduğunu yaşayarak gördüm. Bizim ülkemizde önemsiz derslerdir, sadece idareciler tarafından değil veliler de çoğu kez öyle bakmışlardır. Oysa sanat güzellik kadar, adalet, iyi insan olma, doğayı sevme, paylaşma gibi daha aklıma gelmeyen birçok öğeyi barındırır.
Cumartesi Datça’nın pazarı, genelde o gün pek geziye çıkmayız ama hava güzeldi değerlendirelim dedik. Bu arada bana gelen birçok mesaj ve mail oldu, hafta sonu Datça’ya badem çiçeklerinin fotoğrafını çekmek isteyen arkadaşlar vardı, çiçeklerin durumunu soruyorlardı. Bir hafta olmuştu Betçe’ye gideli, bir haftada çok şey değişir gidip görelim dedik. Giderken de dileğimiz papatyalara da rastlamaktı. Badem tarımının en yoğun yerlerden olan Hızırşah arazilerinde bu zamanlarda yollar üzerinde çok güzel görüntüler olur. Bu yolun iki tarafı çiçeklerle süslenmiş bir dekor sunarlar. Bu yıl çiçekler biraz zayıf oldu, son yağan dolunun etkisi mi bilemiyorum. Yine de güzel görüntülerdi, durarak fotoğraflar çektik. Sonra bu yoldan düz giderek Pirenlik’e doğru yol aldık, yol boyunca geçmiş yıllardaki çiçek görüntülerini göremedik.
Pirenlikten sonra ana yola çıkmak üzereyken dolu dolu çiçek açmış birkaç ağaç görüp durduk. Karşımızda Kocadağ, sol tarafımızda Yarıkdağ vardı. Çok güzel bir bahar havası hakimdi Datçamıza.
Badem çiçeklerinin çokça olduğu Yaka gibi yerlerde de durmadık, çünkü çiçekler ortalıkta yoktu. Doğru Yazıköy’e geldik. Değirmenbükü yoluna saparak geçmiş yıllarda çok güzel görüntüler yakaladığımız arazilere baktık. Şaşkındık, birçok ağaçta bir tane çiçek yoktu, bazılarında tek tük. Arazilerde bırakın papatyaları çimenler bile yoktu, çok şaşırdık, bu zamanlarda dizlerimize kadar çiçeklerin içine girerdik. Kıraçlığın sebebi kuraklık mı desek, son yağan dolu mu bilemiyorum. Bazı arkadaşlar afet şeklinde gelen dolunun etkisiyle otların bile çıkamadığından söz etti. Anlaşılan bu yıl buralarda baharı pek göremeyeceğiz dedik görüntülere bakınca, bakalım gelecek günler ne gösterecek. Doğa bu sürprizler yapabilir.
Tek umudumuz Palamutbükü’nde bahar görüntülerini yakalamaktı, bahar deyince badem çiçekleri ile diğer çiçeklerin buluşmasından söz ediyorum. Çeşmeköy yolundan Palamutbükü’ne doğru ilerledik, bir yandan da dikkatlice çevremize bakıyoruz. Birkaç yerde az sayıda da olsa papatyalar vardı, durup fotoğraflarını çektik. Bu arada erkenci bademlerin çiçekleri meyvaya dönmüştü, çağlalar henüz çok küçüktü, kısa zaman içinde yenecek duruma gelirler. Evimizin bahçesinde üç tane badem ağacı var, biri büyük, çiçekleri geç açıyor, yavaş yavaş açmaya başladı. Küçük olan birini iki yıl önce Palamutbükü’nden aldığım erkenci bir bademle aşıladım, bugün baktım onun üzerinde de çağlalar oluşmuştu. Cinsler erken çağla verme açısından önemli, o yüzden değindim. Ağaçlardan birini aşılamadım, nasıl bir badem olacak diye, ilk kez bu yıl çok sayıda olmasa da çiçek açtı, meyvaya dönerse nasıl bir ürün verecek merak ediyorum.
Biraz yürüyünce papatyaların biraz daha yoğun olduğu yerlere geldik, amacım onları badem çiçekleri ile görüntülemekti. Fakat istediğim gibi ikisini birden görüntüleyemedim, ya ağaçların dibindeydiler ya da onların olduğu yerdeki bademler çiçekli değildi. Yine de birçok güzel görüntüyü çekme imkanımız oldu, sanki bugün papatyaları hiç göremeyecekmişim gibi bir his oluşmuştu içimde, onları görmek bizleri mutlu etti.
mrb yazınızı okudum çok teşekkür ederim elinize dilinize ayağınıza sağlık haftaya Datça ya gelmeyi düşünüyorum baharı erken karşılamak için papatyalarin badem lerin en çok açtığı yer neresi acaba birde deniz suyu ısındimı hangi koy da girebilirim cumartesi pazar düşünüyorum gelmeyi yardımcı olurmusunuz simdiden çok teşekkür ederim selametle