Karşımıza çıkan laleler çok güzeldi.
Adını bilmediğim eğrelti otu türünden bitkilerin arasından geçtik, Mağrin’e yaklaşıyorduk.
Yolumuz üzerinde akan sular Mağrin’i gösteriyordu, kısa bir zaman sonra buraya adını veren antik çeşme göründü. Muhar İn, muhar kaynak demek, muharin zamanla kısalarak mağrin olmuş.
Yaz kış akan bu su yüzyıllardır bu çeşmeden akmakta. Uzayıp giden su kanalı, Hellenistik dönem eseri olduğunu düşünüyorum.
Mağrin’deki arazilerin çoğu satılmış, bazı yerlerde sınırları çevirmişler, bayağı faaliyet vardı. Hava karardığında Palamutbükü limanındayız, bugün çok yer gezdik, uzun bir süre de yürüdük. Yılda bir kez rastlanılan bu muhteşem anları gördük, fotoğrafladık.
Karanlıkta kıyı yolundan Ovabükü’ne doğru giderken güneşin bıraktığı izler hala duruyordu. Bugün de güzel bir gün batımı oldu anlaşılan.
Seninle kanat çırpıyor coşkular, Güzeller güzeli Datçam
Umuda yelkenler açılıyor mavilerin koynunda.
Badem çiçekleri, papatyalar, Huzur kaplıyor içimi
Serinliği geliyor denizlerinin…
Güzele bakmak sevaptır. Bu güzellikleri bize ulaştıran güzel ve iyi insanlara canı gönülden teşekürler. Güneşin özlemini çekenler varken bu Datçada baharı yaşayıp çiçekler arasında gezenleri kıskanmamak elde değil.