“Bugün Bene Yarın Sene” etkinliklerinin 3. günü Datça Kent Park’taydık, Buluşma Şenliği adı verilen etkinlikte Bozburun’dan gelenler, Köylüler ve Datça Mekezden birçok insan Kent Park’ta buluştular, Kent Park renkli bir güne daha şahit oldu.
Bozburun’dan gelen davul zurna ekibi kalablık bir grupla Kent parktaki anfiye geldi. Yakalılar Muhtarları Nazmi Gültekin ile birlikte topluca oradaydılar. Müziği duyar duymaz bazıları kendilerini sahneye atıverdilr, birtanesi bastonuyla oynuyordu.
Daha sonra Yaka Köyünden gelen Mehmet Ayhan ve Mehmet Karaman yörede çokça söylenen türküleri seslendirdiler. Fotoğrafta Mehmet Karaman Mehmedim, Mehmet Ayhan Şu Kumyer’in Ovası türküsünü seslendirdiler.
Yaka köyünden gelen kadınlar Betçe manileri söylediler, söylenen manilerin bazılarını Nihat Akkaraca’nın Datça manileri kitabında okumuştum, orada manilerin öyküleri de anlatılıyor. Köylülerin kendine özgü okuyuşları izleyenleri sıkça güldürdü. Geçmiş yıllarda düğün ve bayramlarda maniler söylenirmiş, genç kızlar ve erkekler manilerle atışırlarmış.
Tren gelir yanaşır, İçi dolu Çamaşır, Şu Kumyer’in Kızları, Koca diye ağlaşır. Mani söylenir söylenmez gülmeler, kahkahalar oluyor. Geçmiş yıllarda yapılan atışmalarda da böyle oluyordur sanırım.Yine, Büke gidelim büke, Bürümcük büke büke, yaz yarim mektubunu, derdini döke döke. O yıllarda aynı zamanda maniler, açıkça söyleyemediğin bazı şeyleri büyüklerine, çevrene söyleme vasıtası. Söyleyen kadının kendisinin de çok güldüğü mani; Kaynanayı napmalı, kaynar kazana atmalı, altına odun sokup, kaynar kazanda kaynatmalı büyük ihtimalle söyleyen de kaynana, söyler söylemez kahkahalara boğuldu.
Yaka köylüleri arkadaşlarını dinlerken, çoğunun yaşları 80 in üzerinde. Neşeli, meraklı kişiler, birçoğunu Yakaköy’deki Knidos Akademi’nin wwwlerinde gördüm.
Davul zurna ekbinin çaldığı zeybek havaları Yakalıları coşturdu daha sonra onlara izleyicilerden ve diğer Datçalılardan katılanlar oldu. Müziği duyar duymaz sahneye fırlıyorlar, bunların uzun yaşaması bundandır dedim kendi kendime, bol bol oynuyorlar, dünya umurlarında değil.
Mehmet Ayhan tekrar mikrofonu alıp türkü söylerken köyün yaşlı kadınları sahneye çıkıyorlar, seksenin üstünde nineler. yaka yaşlıları fotoğrafçıların her zaman ilgisini çeker, daha önce de buna tanık olmuştum. Onlar fotoğraf çekilmesinden rahatsız olmazlar, tatlı tatlı gülerek bakarlar objektife. Datça Çevre ve Turizm derneğinden birçok arkadaş bu wwwlerde hiç dinlenemediler, insanüstü bir gayret sarfettiler.
Daçev başkanı Zehra Kahraman’ın keşkek ve lokma servisimiz başladı demesi ile birlikte kalabalık keşkek dağıtılan masa önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Datça’da yapılan keşkek benim hoşuma gider hemen sıraya girdim ama kuyruk çok uzundu, keşkek dağıtım anlarını görüntülemek için sıradan çıktım, sonra kuyruğun tam bittiği anda kazanın dibindeki son kepçe keşkeği kapabildim. Keşkeğin biraz ilerisinde Melda Omay lokma tatlısı dağıtıyordu. Ben önce tatlıyı sonra keşkeği yedim biraz değişik oldu.