Yağmurların düşmeye başlamasıyla birlikte baharı yaşamaya başladık Datça’da ve bugüne değin Kışbahar’ın değişik güzelliklerini fotoğrafladım, o güzelliklerin içinde heyacanla dolaştım. Şimdi sayfamın başlığı Çağla Baharı, badem ağaçlarının yapraklandığı, her tarafın yeşile boyandığı, çağlaların kendini gösterdiği, toprağın papatyalarla şenlendiği zamanlar. Biraz iddaalı olacak ama çok az yerde böyle bir baharı yaşayabilirsiniz. 15 Mart Pazar günü yine Betçe yollarındaydım, güneşin ülkesine doğru kısa ama zevkli, sürprizlerle dolu bir geziye yelken açtım. İki gün boyunca aralıksız süren yağmurlu, rüzgarlı günlerin ardından aydınlığa doğru yapılan yolculuğun tadı bir başka oluyor. Kuzeyden esen serin bir rüzgar vardı, rüzgarla kanatlanmış beyaz bulutlar mavilerin içinde dağların doruklarına dokunarak güneye doğru hareket halindeydiler.
Çağlalarla kaplı ağaçlar benim için görsel bir anlam taşırken bu ürünlerin geliriyle geçimini sağlayan insanlar için anlamı daha bir başka, aş demek, ekmek demek. Bu yıl çağlaların piyasaya çıkması biraz geç oldu, normalde erkenci dediğimiz erken çiçek açan bademlerin çağlaları Şubat ortalarında pazarlara çıkardı. Ne yazık ki bu yıl birçok yerde frtınayla gelen soğuk havalar çiçek açan bademlere büyük zarar verdi, çiçekler meyvaya dönüşmeden kuruyup döküldü.
Yola çıkarken nerede duracağım, nelerle karşılaşacağım gizemini koruyor ve doğayla olsun, insanlarla olsun her yeni karşılaşma heyacan veriyor. Kumyer yolunda badem ağaçlarının arasında ot toplayan birsini görünce durarak yanına gittim. Bu sıralarda ot toplayan birçok kişiye restlayabilirsiniz. Gördüğünüz gibi bir uçtan diğer uca badem ağaçlarıyla kaplı araziler ve ne çit var ne bir engel. Kimse kimsenin bahçesine zarar vermez, bademine dokunmaz. Medeniyet denen şey bu olmalı, yüksek beton yapılar değil.
Yaka Köyünden Ali Balcı, topladığı otlarla salata yaptığını söyledi, çorbaların yanında güzel oluyor diyor. Yalnız yaşıyor Ali dayı, yalnız olduğundan dolayı bademleri ortağa vermiş, o işlere o bakıyormuş. Bu yörelerin toprağı, güneşi gibi insanları sıcak, yeni karşılaşmalarda bile yabancılık çekmiyorum.
Bahçedeki ağaçlarda çağlalar kendilerini gösteriyor, bu büyüklükte fotoğraflarını çekmek yeni nasip oluyor.
Tarlalar papatyalarla kaplı, her taraf yeşil, sarı, beyaz, rengarenk.
Bundan önceki haftalar papatyaları Çeşmeköy yolunda daha çok görmüştüm, şimdi Kumyer tarlalarını kaplamışlar, sarı papatyalalarla beyazlar birbirine karışmış. Buralarda hava oldukça yumuşak.
Yine Bahar ve güzellikler …zaman ne çabuk geçiyor yazı dizilerinizi çoğu zaman sessiz sessiz okurken bazen kendimi tutamayıp yazmadan edemiyorum.Bu ne güzellik,kışı ayrı baharı ayrı yazı bir başka….
Seviyorum Datçayı ve doğaya toprağa gönül veren insanları…Sevgiyle kalın hocam elinize emeğinize yüreğinize sağlık.
Çok teşekkürler Selma hanım, güzel bir yarımada’da yaşıyoruz, umarım hep böyle kalır, bizden sonrakiler de bu güzelliklere tanık olurlar, sizin yorumlarınız da beni çok mutlu kılıyor, teşekkürler…