Şubat ayında Datça iki önemli etkinlik yaşadı, biçok insanı misafir etti. Dün yaşadığımız 12. Açık Deniz Kış Maratonu’nun ardından bugün kendimi doğaya attım. Hem bedenen hem de ruhsal açıdan bir dinlenme oldu bu. Erken gelen baharın etkisini rengarenk çiçeklerle, badem ağaçlarında toplanma aşamasına gelen çağlalarla görebiliyoruz. Betçe’de çağlalar toplanmaya başladı, toplanan çağlalar toptancılara getirilerek teslim edildi. Bundan sonra pazarlarda Datça çağlası diyen satıcıları görebileceksiniz.
Mevsim sıcaklıkları normalin bayağı üstünde, şubat ayında Datça’da tam bir baharı yaşıyoruz. Çağlaların diğer yıllara göre erken toplanması da bundan. Badem ağaçlarının yapraklanmasıyla birlikte çağla yeşili renkler her tarafa hakim oldu. Çimenler, çiçekler, kuş sesleri doğada fantastk bir atmosfer hakim. İlk çağlalar üreticiye maddi açıdan da bir nefes aldıracak, bu yıl çağla ürününde verim iyi görünüyor. Fotoğrafta Kumyer’de Şeref Tanış ve Ayfer Aslan çağla toplarken görülüyor.
Şimdi çağla baharı zamanı, cinslere göre sırası gelen çağlalar toplanarak tezgahlarda yerlerini alacak. Doğal olarak ilk çağlaların fiyatları biraz yüksek olur, her geçen gün fiyatların biraz daha düştüğüne tanık olacağız.
Kumyer’den Palamutbükü manzarası, Palamutbükü ovası yemyeşil. Palamutbükü’nde çağla toplama çoktan başladı.
Badem ağaçlarıyla yeşillenen Palamutbükü.
Her yerde papatya tarlaları oluşmuş, aralarında sarı papatyalar da az değil. Gelincikler ve diğer çiçeklerle bir çiçek cümbüşü var.
Bu güzelliklerin içinde kuşların melodisini dinlemek tam bir terapi. Çiçeklerin içine uzanıp bu melodileri dinlemek çok hoştu. Tarlaların kenarları arı kovanlarıyla kaplı, yüzlerce arı çiçeklerin üzerinde uçuşurken ayaklarına topladıkları polenleri görebiliyordum. Çektiğim videolarda bu anların güzelliğini daha iyi görebileceksiniz.
İşte bir papatya tarlası daha, çiçeklerden bir halı serilmiş gibi, öyle çok uşuşan, çiçekten çiçeğe konan arı vardı ki !
Badem çiçeklerinden sonra Datçamızda şimdi de Çağla baharı yaşanmakta, çiçekler daha da artacak, gelincikleri daha çok göreceğiz bundan sonra. Bizler de çiçekten çiçeğe konan arılar gibi güzelliklere uçup duracağız.