Patika yol bir yerde ikiye ayrılıyor, biri vadiye diğeri tepeye doğru gidiyor, bizim tercihimiz tepeye doğru giden patika yol oldu. Aşağıya doğru bitki örtüsü daha da sıklaşıyor.
Bu kısımda göğün mavisini görebildik, bir yandan da içimden Ege denizi tarafındaki manzra nasıl diye geçiriyordum ama o manzaranın maalesef ağaçlardan dolayı fotoğrafını çekemedim. Dağlar, vadilerden başka bir şey görünmüyordu. Bir ara uzaklarda TRT vericisini gördüğümü hatırlıyorum.
Tepedeki düzlükten yolumuza devam ettik, bu kısımda da yürüyüşümüz rahat oldu, sadece bazen yol çıkmaza giriyordu ve doğru yolu bulup devam ediyorduk. Arkadaşımla aramızda inanılmaz bir uyum var, bunda kişiliğimiz ve birlikte yaşanmışlıkların rolü büyük. Şiir yazar gibi, ahenkle atılan adımlar.
İçinden geçeceğimiz sık orman, doğa insan eli değmeyen yerlerde kendini nasıl da onarıyor, her şey yerli yerine oturuyor. Ormanlık alanı geçtik geçmesine de önümüze sert, sık bitkilerle, kayalarla kaplı bir doğa çıktı. Buraları aştıktan sonra yüksek dağlar, derin vadiler yolumuza çıkacak yerlerdi. Saat ilerlemişti, yolumuza devam edersek patika yolun olmadığı bu doğada yürüyüşümüz ne kadar zaman alır, bilgim yoktu. Bugün tadında bırakalım dedik, geride bildiğimiz ve büyük bir kısmı patika şeklinde olan bir yol vardı.
Dönerken geldiğimiz patika yola çıkan güzergahı şaşırmışız, ormanlık kısımda, tepeye doğru çıkışta patika yol kaybolmuştu, dönüşte o kısımda bir dalgınlık yaptık sanırım. Bitki örtüsü geçit vermiyordu, bulunduğumuz yerden tepeye doğru çıktık, patika görünürde yoktu. Bu durumda yolu bulmanın tek yolu, patikaya rastlayıncaya kadar yamaçtan inmekti. Biz de öyle yaptık ve kısa bir zaman sonra arkadaşımın sesi geldi, geldiğimiz patika yola çıkmıştık. Bu patika burada öyle önemli ki, bizim güvenli, rahat ve hızlı bir biçimde sık bir bitki örtüsü ile kaplı bu dik yamaçlardan çıkmamızı sağladı.
Geçen Kocadağ yürüyüşünde indiğimiz dik bir patika yol vardı, bu kez yine aynı yolu kullanmamız gerekti. Oldukça dik ve kayma tehlikesi olan bir patika, keçi sürüleri yolu daha kaygan yapmış. Mecbur kalmasam kullanmayacağım bir rota ama başka alternatif yoktu. Bu inişlerde bacaklara bayağı bir iş düşüyor, ayakkabılar da önemli. Ayakkabı demişken yürüyüşün sonunda ayakkabım dağıldı, artık yeni bir ayakkabı almam gerekiyor, kayalar, sık ve sert gövdeli dallar ayakkabımın ömrünü yarı yarıya azalttı.
SEVGİYE TUTUNMAK Adlı şiir kitabımdan:ESKİ DATÇA:Datça’nın dar sokaklarında.Tarihi dokuyu işler taş evler.Begonviller süsler duvarlarını.Ilık bir rüzgar ısıtır içimi.Havasını solurum badem ağaçlarının.Evlerin bahçesinde siyah incirin balı.Yüreğimde Can Yücel şiirlerinin tadı.Güneşin kızıllığı yansır tepelerden.Yazın göğünden süzülür bulutlar.Deniz sakin dalgaların sesi duyulmaz.Düzlüklerde kurumuş yabani bitkiler.Kaysı kıvamındaki güneş.Bakar tepelerden göz kırparak.
Merhaba,
Sitenizi takip ediyorum. Bir yürüyüsünüze bende katilmak isterim. Mümkünmü?