20 eylül sabahı erken uyandım, birkaç gündür rahatsızdım, bolca uyuma fırsatım oldu. Pencerenin ucundan dışarıdaki kırmızılığı görür görmez rahatsızlığımı falan unuttum, fotoğraf makinamı kaptığım gibi evimizin arkasındaki tepeye koştum.
Yine Eylül’e yakışır görsel bir senfoni doğaya tatlı tonlarla yayılıyordu. Ama bu manzara öyle hızlı geçti ki, kısa bir zaman sonra geriye bu fotoğraf kaldı.
Güneşin doğuşunu hayranlıkla izlerken geriye döndüğümde gördüğüm manzara da her zaman rastlayacağım türden değildi. Ay kocadağın sırtlarında yuvarlanan bir küre gibi, o da hızla kayboluverdi ama bu fotoğraflar sayesinde o anın tadını, sürprizini hep hatırlayacağım. Sayfamın başlığı ” Datça, Eylül, Kum Zambakları” birbirinden güzel, anlamlı sözcükler benim için. Eylül zaten bir şiirin başlığı, güzel bir isim ve sarı, kırmızı, turuncuların armonisi, duygular var içinde, hüzün de var azcık.
Datça’da Eylül deyince yukarıdaki fotoğraftaki gibi kırmızının tonlarında bir gündoğumu veya günbatımı akla gelebilir ama sararmış, kızarmış yapraklara daha var, belki Eylül ismi olanlar da vardır, kızım olsaydı adını Eylül koyardım. Datça’da Eylül deyince kum zambakları gelebilir akla, mavi denizin hemen kıyısında beyaz – beyaz güzel çiçekler. Eskiler onlar açınca güz geldi derlermiş, demek Datça’ya da güz gelmiş. Facebook’ta paylaştığım fotoğrafa yorum yapan Suna arkadaşım “Kum zambakları, beni hüzünlendirirdi, onların açması okulların açılması ve ailemden ayrılmam demekti” diye yazmış. Onları görünce o günleri hatırlıyorum diyor, arkadaşıma teşekkür ediyorum güzel bir konuyu belirtmiş. Eskiden birçok kişi liselerde okumak için dışarlara gidermiş, tabii bir kısmı da yüksekokullarda okumak için.
Güzel bir gündoğumu şöleniyle başlayan günün öğleden sonrasında biraz hava almak istedim ve Ekrem İpek arkadaşımla Gebekum’un yolunu tuttuk. Kum zambaklarının en yoğun oldukları yer burası, yer yer yarımadanın diğer taraflarında da görülüyor. Benim gördüklerim daha çok yarımada’nın güney kıyılarında, kuzey tarafta da oluyor mu bilmiyorum, rastlamadım, bu yıl dikkat edeceğim.
Gerçekten çok güzeller, fotoğrafı çektiğim yer Gebekum Flow Datça Surf Clup sahilleri, bu kısımdan Gebekum koruma alanına kadar yoğun oluyorlar, ondan sonra kayboluyorlar. Aslında ne güzel bir tatil, güneşlendikleri yerlerin etrafı beyaz zambaklarla kaplı, onları izler gibi duruyorlar.
Denizden gelen rüzgar biraz rahatsız etti ama manzara çok güzel, sahiller boş.
Eylül bulutların geldiği ay, dün bayağı vardılar gökyüzünde, özgür atlar gibi geçip gittiler, akşam güneşin batışında kızıl yeleleri dalgalanarak. Bazı arkadaşlar o anları fotoğraflamışlar, Facebook’ta çok güzel manzaralar vardı.
umarım bütün bu duygu selini sizlerle en kısa zamanda paylaşacağım benim için Datça çok özel vede olmak istediğim yer…..sevgiler