28 Ocak günü datça günlük güneşlikti, kuzeyden esen hafif rüzgar sağlıklı bir havayı da beraberinde getirmişti. Datça merkezine inmişken limana doğru gideyim dedim, gökyüzü ve deniz pırıl pırıldı. Fotoğrafta Kumluk plajı görünüyor.
Fırtınaların ardından temizlenmiş bir deniz, içinde yüzen balıkları görebiliyorsunuz.
Kıyı boyunca yürüyüş yapanlara rastlıyorum, bazıları nefes açıcı hareketler de yapıyor.
Kıyıya yanaşmış Gırgır teknesi, eksiklerini tamamlıyordu, bu zamanlar geceleri lamba ile avlanıyorlar. İçinde jenaratör olan bir başka tekne balıkları topluyor. Irıp tekneleri varken bolca taze balık yerdik. Onlar yasaklandıktan sonra balık nüfusu artacak derken tam tersi oldu.
4-5 sene öncesine kadar sıkça geldiğim limana şimdilerde çok az gelebiliyorum, sanki yıllarca bu limanda teknesini barındırmış birisi gibi değilim. Dolaşırken gördüğüm kişilerin de pek umurunda değiliz gibi, laf atmasan kimsenin laf atacağı yok, liman böyle bir yer. Kimisi işinin başında, kimisi bir çay evinde, çaylarını içip sohbet ediyorlar.
Limana gelmişken Liman Başkanlığına uğrayıp belgelerim ile ilgili bilgi alayım dedim, yıllardır onlara herhangi bir işlem yaptırmadım. Amatör denizci ve miço belgem var.Limanda adaşım da varmış.
Liman Başkanlığı, Anfi Tiyatronun hemen bitişiğinde.
Datça’ya ilk kez 2010 yılında gitmiştim.Ailem ile birlikte Palamutbükü’nde kalmıştık.Tadı damağımızda kalmış bir tatildi.Datça içini pek gezememiştik. Bu fotoğraflar bana buradaki güzellikleri bir kez daha hatırlattı.Muzaffer Bey’ e bu kareler için teşekkürlerimi ve mutlu tebessümlerimi saygılarımı ekleyerek gönderiyorum.Hey oradakiler!!! Yaşadığınız yerlerin kıymetini bilin lütfen.
Güzel yorumunuz için çok teşekkürler…