koca kara in mağarası

Datça Mağaraları

İnternette araştırdığınızda Mağara ile ilgili bilgilerin birçoğu MTA’nın bu konudaki sayfasından alınmış. Orada mağara tanımlanırken ” Mağaralar, yüzeye açılımları olan ve en az bir insanın sürünerek dahi olsa içeri girebileceği genişlik ve yüksekliğe sahip yeraltı boşluklarına verilen isimdir. Mağaralar birkaç metreden, kilometrelerce uzunluk ve yüzlerce metre derinlik veya yüksekliğe ulaşabilirler. ” deniyor.

Datça’da yaşayan Yüksek Jeoloji Mühendisi Cengiz Karaköse Yerel Gazete Yarımada’nın Sesi Gazetesinde yazdığı mağaralarla ilgili yazısında mağaranın tanımını ” Mağaralar, yeryüzüne açılan ama gün ışığıyla bağlantısı olmayacak kadar derine ve uzaklara kadar giden, en az bir insanın sürünerek girmesine izin veren, genişlik ve yüksekliğe sahip yeraltı boşluklarıdır. ” derken ışık girmemesini şart koşuyor. Cengiz Karaköse gün ışığının kaybolmadığı boşluklar mağara değildir diyerek bu yerlere kovuk dendiğini belirtiyor. Cengiz beyin tanımını yaptığı şekildeki mağaralardan bizim bildiğimiz çok fazla yok, Yarımada’da daha birçok bilinmeyen mağara olduğunu düşünüyorum. Bu şekildeki mağaralara Cengiz Karaköse Datça’dan iki örnek veriyor, bir tanesi bu sayfamda yer verdiğim Tekesuyu mağarası, diğer mağara oldukça riskli ve henüz tam bir araştırması olmadığı için burada yer vermiyorum, bu mağaralar oldukça derin ve içinde yeraltı suyu bulunuyor.

Bu sayfamda Datça’daki doğa gezilerimde rastladığım mağaralarla ilgili bilgi ve fotoğraflar olacak. Burada sözünü edeceğim mağaralar doğal etkenlerle oluşmuş mağaralar, bazıları çobanlar tarafından ağıl olarak kullanılmışlar. Bu mağaraların derinlikleri 15 – 20 m yi geçmiyor ve içlerinde loş bir ışık var. Kuyu şeklinde derine giden mağaralar gördüm ama bu mağaralara girmek oldukça tehlikeli olduğu için derinlikleri ve özellikleri hakkında şimdilik bir şey yazamıyorum. Karbonatlı kayaçlarda yerüstü ve yeraltı sularının etkisiyle oluşmuş Tekesuyu mağarası da sayfamda yer alan mağaralardan. Mağaralar ülkemizde ve dünyada Turizm, ürünlerin saklanması, sığınak gibi çeşitli amaçlarla kullanılmışlardır. Anadololu’nun birçok yerinde olduğu gibi mağaralar yerel halk tarafından ” İn ” diye söylenir, misal Hızırşah arazilerinde yer alan Karain gibi.

Mağaraların oluşmasına yardım eden en önemli kaya türü kireçtaşlarıdır. Eskilerin kalker dediği bu kayaların içindeki çatlaklar, oyuklar ve kırıklar, mağara oluşumuna büyük kolaylık sağlar. Kireçtaşlarının yarık ve çatlaklarındanve de topraktan sızan yağmur suları, gaz halindeki karbondioksitle birleşerek, çözücü olan bikarbonik asite dönüşür. Zayıf ama yine de eritici özelliği olan bikarbonik asit, çevresindeki kireçtaşlarını eriterek, mağara içindeki suyu kalsiyum karbonatça doygun bir hale getirir. Ancak kalsiyum karbonatça doygun bu sular, kararsız bir haldedir. Dolayısıyla sıcaklık ve basınç değişmesi halinde, karbondioksit serbest hale gelir, sonrada karbonat çökelimi gerçekleşir. ( Cengiz KARAKÖSE  Jeoloji Yüksek Mühendisi )

Karadağ Mağara

karadağ mağara

17 mart 2019 tarihinde arkadaşım Ekrem İpek ile geldiğimiz mağaraya gelmemiz kolay olmadı. Hızırşah Kısık’tan başladığımız yürüyüşte Karadağ’a tırmandık. Çobanlar vasıtasıyla öğrendiğim, uzaktan videosunu çektiğim mağarayı zorlu bir doğa yürüyüşünden sonra bulduk. çok yakınlarına geldiğimiz halde görmek kolay olmadı, videoyu izlerseniz yaşadıklarımızı görebilirsiniz. Oldukça büyük bir mağara, kuzey ve güney rüzgarlarına kapalı oldukça korunaklı. Çobanlar tarafından kullanıldığına dair bir iz göremedim, pek bilindiğini de sanmıyorum. Kargı Deresi’nin sonundaki tepelerden mağara görülüyor, ulaşım o taraftan daha kolay olur. Arada bir vadi var.

Hızırşah Aşlama Koca Karain Mağarası

aşlama karain

Koca Karain, Hızırşah Aşlama orman yoıluna girer girmez sol taraftaki tepede yer alıyor.  Mağaraya giden bir patika yol var, uzun yıllar çoban ağılı olarak kullanılan mağara şimdilerde kaya tırmanışçılarının uğrak yerlerinden.

koca kara in mağarası

Datça’da gördüğüm en büyük mağaralardan biri, küçük adımlarla 52 adım derinliğinde, oldukça da yüksek bir mağara. 13 ocak 2019 tarihinde gezdik.

Birçok mağarada olduğu gibi güzel bir manzaraya sahip, kayaların üzerinde çok sayıda tırmanma klipsi vardı. Asitli yağmur sularıyla oluşan traventer görünümlü oluşumlar çok güzeldi. Hemen biraz ilerisinde çobanların Avlıyanı dedikleri bir başka mağara var, şu an çobanlar tarafından kullanılmakta.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

3 yorum

  1. merhaba Muzaffer bey,
    “Mesudiye” bölgesini çOk severim. Geldiğim’de “keşif tur”larınıza mümkünse katılmak isterim. Sayenizde harika bilgiler öğreniyorum. Yüreğinize sağlık…

    sağlıcakla,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir