karaköy balıkçı barınağı

Datça Her Mevsim Bir Başka Güzel

karakoy-doga-yuruyusu-41

Yanından geçtiğimiz tarlalarda güz domatesleri toplanıyordu, yola yakın olan birinin kapısından girdiğimizde kasalara domatesleri istifleyen arkadaşla karşılaştık, Milas’tan buraya güz domatesi almak için gelmiş. Yan tarafta atılmış birçok domates vardı, yağmurlarla bozulmuşlar. Tabiii tarım her zaman için riskli bir iş.

karakoy-doga-yuruyusu-42

Havalar bozmadan masrafları çıkarıp kazanca geçmek lazım, bu işteki en büyük masraf kullanılan ilaçlar, tuta denilen zararlı son yıllarda domates üreticilerine aman vermiyor, bu mevsimde havaların yağmurlu gitmesi nem oranını artırıyor, bu da başka hastalıkları da beraberinde getiriyor. Tabii artık doğada denge bozuldu, zararlıları yok eden canlılar da bilinçsiz ilaçlama ile yok oldu. Zaman zaman bahçelerimizde çeşitli sebzeler yetiştirdiğimiz olurdu, ilaç diye birşey bilmezdik şimdi artık ilaçsız birşey üretmek mümkün değil, kısa bir zaman önce ” Datçamızı Konuşuyoruz ” toplantısında bütün bu konular konuşuldu, resmi kurumların temsilcileri de oradaydı. Ziraat adına konuşan arkadaş bu konulara açıklık getirdi, oldukça para harcayarak ve emeklerle oluşturulan bir ürün var insanlar elde edecekleri geliri riske atmak istemiyorlar, işlerin ters gitmesi birçok kişinin batması demek. Çeşitli yerlere borçlanarak ilaç, gübre ve diğer ihtiyaçlarını karşılayan birçok kişi var.

karakoy-doga-yuruyusu-1

Geçmişe biraz bakınca kapitalist sistemin bizleri, doğamızı ne hallere getirdiğini görebiliyoruz. Düşünsenize adamlar siparis türkü yaptırmışlar ” Zeytinyağlı Yiyemem ama Basma da fistan giyemem diye “, ülkelerinde kullanmadıkları zararlı ne varsa bize yutturmuşlar, çocukluğumdaki süt tozlarını hatırlıyorum.  DDT diye doğayı maf eden ilaçları piyasaya sundular,  bilinçsizce kullanıldı, ilaçlarla börtü böcek öldü, birçok yeni zararlı çıktı, şimdi ilaçsız bir şey üretilemiyor. Tohumlar onlardan geliyor, zararlılara karşı dayanıksız, doğaya uyumlu yerli tohumlar yok edildi. Tarımdan gelir elde eden kişiler bu uygulamaya mecburlar, sonuçta bizler de bunları yemeye mecburuz, devletin desteğiyle bilimsel kurumların daha zararsız uygulamalar üretmesi gerekiyor, bu da bildiğim kadar bilim yuvası diye adlandırılan Üniversitelerde olur, ama bu konuda birşey yapması gereken kurumlardan üreticiye bir yardım geldiğini sanmıyorum. Çiftçi bir girdabın içinde, binlerce lira tutan ilaç ve gübre masrafları, Allah yardımcıları olsun tabii bizim de.

datça karalöy tarihi kalıntılar

İleride Domates tarlalarının ortasında bir kalıntı daha, eski bir yel değirmenine ait olabilir.

karakoy-doga-yuruyusu-44

Bu bölgeye yörede Gerence deniyor, geçen yıllarda sürülerin otladığı arazilere güz domatesi ekilmiş, bu nedenle buradaki çoban Karaköy’ün batı tarafında Yelimlik denen yere çekildi.

karakoy-doga-yuruyusu-45

Burada liman benzeri bir şey varmış, bu taşlar o zamandan kalma. Hemen karşısında da Bizans dönemi kalıntılar var.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Bir yorum

  1. çok begendım sayfanızı ellerinize sağlık.Yazınızda bir cümle şöyle bir insanın doğaya faydasını anlamadım diyorsunuz haklısınız tabiki.İnsanın yaratılış gayesi yaratanına kul olmak görevi verilmiştir.selam ve muhabbetle kalınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir