Kızılova Sarnıcı
Kızılova Sarnıcı, Palamutluk ve Hızırşah Kartal Vadisindeki sarnıç teknik ve biçim olarak birbirine benziyor. Sarnıçlar bizlere eski devirlerdeki ulaşım yollarının belirlenmesi konusunda da yardımcı olmaktadırlar. Kargı deresinden başlayarak, Palamutluk ve Kızılova’ya giden yol üzerinde birkaç tanesi ufak çapta, iki tanesi büyük olmak üzere sarnıçlar bulunmakta. Kızılova sanıcı bunlardan birisi, Kargı – Domuzçukuru arasında doğa yürüyüşü yapanlar bu sarnıcın yanından geçerler. O zamanlarda Kızılova ve çevresi ekilen, biçilen, hayancılık yapılan bir bölge.
Bu sarnıçta da yağmur suları sarnıca kubbenin duvarla birleştiği kısımdaki deliklerden ve duvarın zeminle birleştiği kısımdaki deliklerden girmekte. Sarnıçlar yapılırken çevrenin eğimi dikkate alınır, toprak üstü yağmur sularını toplayacak yerlere konuşlandırılmışlardır. Su kanallarından gelen su, süzüldükten sonra, toprak seviyesinde açılan oluktan sarnıca akar. Fotoğrafta böyle bir oluk görülüyor, dikkatli bakılınca su yolu da görünüyordu, üzeri çam yaprakları ile örtülmüş.
Sarnıca gelen suyun ancak üçte biri kubbedeki deliklerden girer, suyun büyük bölümü su kanalları vasıtasıyla zemindeki deliklerden sarnıca ulaşır. Suyun toplandığı ana bölüm genelde 2 metre kadar bir derinlik oluyor. Bu kısım su geçirmez horasan harcıyla sıvanıyor.
Fotoğrafta sarnıcın iç kısmından kubbe ile duvarın birleştiği kısımdaki delikler görünüyor, burada bu delikler sık bir biçimde sıralanmış. Eştengil sarnıcında sayıları az ama geniştiler. Sarnıca zemindeki su yollarından gelen suyun girmesi için yapılmış birkaç oluk vardı, solda bunlardan biri görünüyor. Bu sarnıçta da çatlaklar görünüyor.
Sarnıçların kapısı dar ve bazılarında alçak oluyor. Kapı seviyesinden itibaren sarnıcın dibine doğru taş basamaklar var. Sarnıca canlıların düşmesini önlemek için kapıya bazı engeller konduğunu okumuştum.
Kızılova sarnıcının arka tarafından bir dere geçiyor, kış yağmurlarıyla buradan kuvvetli sular akar. Sarnıç bu kısımda dere sularından taş duvarla korunmuş. Sarnıçların yapımında genellikle derelerden, çevreden toplanan taşlar kullanılıyor. Bu sarnıçlarda düzgünce büyük taşların arası yassı küçük taşlarla örülmüş. Kubbesinin dışını koruyan koruyucu harç kaybolmuş, sarnıçların ömrünü kısaltan bir gelişme, yarıklardan sızan yağmur suları çatlaklar oluşturuyor.
Yine harika bir çalışma olmuş hocam emeğinize sağlık.Merak ettiğim bir şey var, bu gezileri bir gün içerisinde mi yapıyorsunuz?
Teşekkür ediyorum sağlıkla kalın…
Teşekkürler Selma hanım, sarnıçlar Yarımada’nın farklı yerlerinde, bir kaç yılı kapsayan bir sürede bu fotoğrafları çektim. Yürüyüşleri merak ederseniz arama çubuğuna sarnıcın ismini yazmanız yeterli olur, onunla ilgili sayfalar önünüze gelecektir. Selamlar…
muzaffer hocam,çok teşekkürler.bu gibi tarihi eserler hızla kayboluyor,tanıtımınız ile sizin sayenizde yaşama şansı bulabilirler.teşekkürlerimle sağlık ve mutluluklar dilerim.
Cok tesekkur ederiz. Cok aydinlatici oldu.