Datça doğal yapısı nedeniyle birbirinden ilginç yürüyüş parkurlarına sahiptir, bunlar her yürüyüşçüye göre değişebilen zorluk derecelerine sahip. Burada şimdiye dek yürüdüğüm birçok parkurdan birkaçını tanıtıyorum. Tümünü görmek için kategoriler kısmında Datça Doğa Yürüyüşleri ve Datça Trekking kategorilerine tıklamanız yeterli. Kendinize göre bir parkur bulacaksınız. Yürüdüğüm parkurların bazılarınıkendi yaratıcılığımızla çizmiş olduk ki bunlar yürüyüşlerimizin çoğunluğunu teşkil etmekte. Bunun dışında defalarca yürümüş olduğum Karia yolları da bu kategorilerde tanıtılmaktadır. Karia yolları Kategorisinde bu sayfaları göreceksiniz. Fazla yorucu olmayan herkesin yürüyebileceği parkurlar olarak Hızırşah’tan başlayan Ağaçlama bölgesinde devam eden orman yollarını önerebilirim. Yeni açılan orman yollarıyla bu parkur 5-6 km ye kadar uzanıyor. Bu yürüyüşleri Hızırşah Pirenlik Piknik alanından da başlayabilirsiniz, oraya kadar vasıtayla gelebilirsiniz. Yine Hızırşah’tan çıkarak Kartal vadisi geçilip, Ağaçlama ( aşlama ) yoluna sapmadan Bubaslık denen mevlie de orman yollarından gidebilirsiniz. Bu yerlere birçok kez yürüdüm, bazıları Arşiv kısmında olduğu için web sitemin sol kenarındaki arama çubuğuna bu isimleri yazdığınızda görebilirsiniz.
Kartalvadisi’nden Kargıya Yürüyüş
Kısık – Kargı Parkuru
Datça Yürüyüş parkurlarında yaptığım yürüyüşleri “Datça Doğa gezileri “sayfamda veriyorum .Bu sayfamda yürüdüğüm parkurlardan bazılarını tanıtacağım. Hızırşah Pirenlik mevkiinden başlayan bu yürüyüş molalarla 9 saate yakın sürdü. Ağaçlama mevkiinden geçen orman yolunu takip ettikten sonra patika yollardan Domuzçukuru koyuna geliyorsunuz.Burada bir işletme de var, Orada verilen moladan sonra Kargı koyuna hareket ediyoruz. Yolumuz üzerinde tarihi bir kilise var , son molayı yaşlı pinar ağacının altında verip yola devam ediyoruz.Kızılova mevkiinde yolumuz üzerindeki sarnıcı geziyoruz. Bahsettiğim bu parkurda çok keskin yükseklikler olmamasına karşın uzun bir parkur ve yanınızda bu yolu iyi bilen rehbere ihtiyacınız var. Başlıklara veya fotoğraflara tıklarsanız bu parkurlar hakkında bilginiz olacaktır.
Ağaçlama Kızılbük – şelaleler
Yukarıda sözünü ettiğim parkuru istediğiniz gibi esnek hale getirebilirsiniz:1-Ağaçlamaya kadar vasıtayla gelip domuzçukuru’ndan bir önceki koy olan Kızılbük’e oradan domuzçukuru ve tepelerdeki patika yollardan Ağaçlama’ya dönmek. Bu parkurda bahar ve kış aylarında yürürseniz birbirinden güzel şelaleleri görme imkanınız oluyor. 2- Ağaçlama’dan orman yolundan devam edip yol bittikten sonra patika yollardan Domuzçukuru ve geldiğiniz yoldan geriye dönebileceğiniz gibi Domuzçukuru’ndan Kızılbük’e geçip ağaçlama’ya gelebilirsiniz. Kızılbük koyu etrafı ormanlarla çevrili çok güzel bir koy , bu yürüyüşleri yazın yaptığınız taktirde yanınızda mayonuzun olması iyi olur. Bu mevkilere yapacağınız yürüyüşlerde yanınızda baton denilen dayanaklar ,altı sağlam bileklere kadar saran ayakkabı, giysilerin yaz da olda uzun olmasında fayda var yolun büyük bir kısmı dar patika yollardan oluşuyor.
Murdala’dan Knidos’a
Murdala Knidos parkuru bu yıl yürüdüğüm zor parkurlardandı, 20 km lik bir parkur. Cumalı köyünden Murdala mersincik yol ayrımında arabalardan inerek Murdala’ya yürüdük. Murdaladan patika yollardan dağ tırmanışı yaptıktan sonra cumalı köyü sarnıcına geldik , oradan değirmenbükü’ne indik. değirmenbükü’nde verilen uzun moladan sonra Knidos’a yürüdük. Yol boyunca tarihi kalıntıların içinden geçiyorsunuz. İskandil’den Knidos’a geçtik.Yalnız knidos’a geçmek için izin alındı , tepelerden yola inerek bizi bekleyen vasıtalara bindik. Knidos’a girdikten sonra ücret ödenirse bir şey demezler sanırım. Bu parkurun özellikle Murdala’dan sarnıca kadarki kısmı dağlık bir araziden geçiyor, ayakkabı ve giysiler önemli. Datça’da yapacağınız tüm yürüyüşlerde yanınızda yeterli miktarda su bulunmalı , dağlarda su kaynağına rastlamak çok zor.
Yazı Köyünden Knidos’a
Yarımada’nın en ucunda son köy olan yazı köyü çevresinde de çok değişik parkurlar bulunmakta. Yazı köyü- Knidos parkuru son yıllarda bir çok yürüyüşçü tarafından yürünmekte. Yürüyüşe yazı köyünden başlarsanız 10 km lik bir mesafe yürümüş olursunuz. Yazı köyünden çıktıktan sonra değirmenbükü’ne yaklaşırken karşınıza çıkacak olan Knidia çiftliğinde bir mola vermenizi öneririm. Değirmenbükü geçildikten sonra Eştengil denilen düzlüğe geliyorsunuz. Burada çok güzel bir kaç taş yapı ve tarihi su sarnıcı var. Yolun bundan sonraki kısmı patika yollardan , maki bitki örtüsünün içinden devam ediyor. Doğru yol bulunursa sorun yok , yoksa biraz eziyet çekersiniz.Bu parkur üzerinde antik kalıntılar sık sık karşınıza çıkacak. Manzara da inanılmaz güzel.Knidos’tan sonrası genellikle oraya getirttiğiniz vasıtalarla oluyor. Ama yazı köyüne kadar olan 8 km gibi bir mesafeyi yürüyenler de oluyor.
Emecik dağları
Emecik dağı 750 m ye yaklaşan yüksekliği ile Datça’nın yüksek dağlarından, kendine özgü florası doğa severleri çekmekte. İlk gidişimde Datça Belediyesi çöp işleme tesislerine giden yoldan saparak arabamızı dağın yakınlarında bıraktık. Dağa tırmanmak 2 saate yakın sürüyor , tabii bu sizin hızınıza göre değişebilir. İniş te ona yakın bir süre alıyor .Özellikle inerken zemin kaygan ve çok dikkatli olmak gerekiyor.Patika Yol sıkça yüründüğü için bozulmamış. Zirvede biraz uzun kalınıyor , manzara çok güzel, burada bulunan anı defterini okuyarak sizler de bir şeyler yazıyorsunuz. Diğer bir parkur başlıkta linkini verdiğim gezimizde yürüdük. Arabamızı Emecik köyünde bırakarak köyün içinden geçen yoldan yukarıya tırmandık, Ormanlık alan geçildikten çalılarla kaplı patikalardan yürüdük. Bu güzergaha rehber olmadan gelmemek lazım. En son olarak emecik dağına geldik , buradaki moladan sonra inişe geçtik. Bu yürüyüşümüz 9 saati geçti . Önerim yürüyüşün tekrar emecik köyünde sonlanması.
Mersincik’e yürüyüşler
Şimdi’ye dek Mersincik koyuna çıkan üç parkurda yürüdüm:1.si Murdala’dan mersincik’e gittik ve yürüyerek tekrar Murdala’ya geldik.Bu parkur’un Mersincik’e kadar olan kısmı eski bir patika yolun temizlenmesi ile oluşmuştu.Bu parkurda yürüyüşüm şubat ayında oldu.2. si Karaköy’den Mersincik’e geldik, deniz yoluyla geri döndük.Burada yürümemiz eski bir patika yolun temizlenmesi sayesinde oldu , yoksa buralarda yürümek mümkün değil. Bu parkur kışın pek tercih edilmemeli, ben nisan ayında yürüdüm.3. sü Sındı köyünden Mersincik’e yürüdük ve vasıta ile sındı köyüne döndük.Bu yürüyüşün son iki saati zorlu geçti, patika yol kapanmıştı açarak yürüdük. Bu parkurlarda yürürken bölgeyi iyi tanıyan bir kişi olması gerekli. Bu yürüyüşler doğa yürüyüşleri sayfamda veriliyor.Bu parkurlar birbirine benzer uzunluktalar , molaların durumuna göre 6 saatten 7 saate kadar süren bir yürüme mesafesi.
Hurmalı Bük
Endemik Datça hurmasının vatanına şimdiye dek iki yürüyüş yaptım. Biri yarımadanın Akdeniz tarafında Hurmalıbük’e yaptığım yürüyüştü. Hurmalıbük Datça hurma ağaçlarının olduğu bir koy , buraya deniz yoluyla gidiliyor. Ben ise 7 saat süren bir yürüyüşle gidip geldim. Giderken soğuksu virajlarında vericilerin olduğu kısımdan yürüyüşe başladık ve Datça hurması ağaçlarını fotoğraflamak için vadiden gittik. Bu parkurda yaban eşeklerinin yolunu takip ettik. Dönerken koya açılan diğer vadiyi görerek dağların tepesinden yürüdük. Amacınınz sadece hurmalıbük koyuna yürümekse gidiş ve gelişlerde bu yolu kullanabilirsiniz. Bu parkurda nisan ayında yürüdüm, açan çiçekler ve şelaleler çok güzel bir manzara oluşturuyordu. Diğer yürüyüşüm yarımadanın Ege denizine bakan kısmındaki vadiye yaptığım yürüyüştü. Soğuksuya gelmeden hemen önceki orman yoluna saparak kıyıya iniyorsunuz , sonra Datça Hurmasının olduğu vadiye yürüyorsunuz. Bu parkur soğuksu virajlarından baktığınızda görünür. Molalarla 7 saat yürüdük.
Palamutluk – Kızılova yürüyüşleri
Kargı koyunun arka tarafında Palamut ağaçlarıyla kaplı vadide yürümek çok zevkli , bu parkur her mevsim için uygun yalnız yağmurlu havalar tercih edilmemeli.Palamutluk’a ilk yürüyüşüm kargı deresi üzerinden oldu ,taş ocaklarının yanından geçerek patika yoldan yürüyorsunuz. Diğer yürüyüşler kargı koyuna inerken dağlara çıkan patika yoldan başlayarak , su kuyusuna oradan palamutluk ve kızılovaya çıkarak domuzçukuru yolundan Kargı’ya dönülüyor. Molalarla 7 saate yakın yürünüyor , mesafe 10 km civarında , orta zorlukta parkurlar. Bu istikamette değişik parkurları denedim , doğa yürüyüşleri sayfamda bulabilirsiniz. Merkeze yakın olması da diğer iyi tarafı. Bu yürüyüşlerde sarnıçta yemek molası verildi, yolunuz üzerindeki eski çoban evleri ve manzaralar etkileyici.
Alavara- meriç parkuru
Emecik Köyü arazileri içinde yer alan Alavara ve Meriç mevkileri bir çok ilginç parkur barındırmakta. Alavara’ya emecik köyünü geçtikten hemen sonra yol kenarındaki çoban çeşmesi yanından gidebileceğiniz gibi soğuksu dinlenme tesislerine gelmeden orman yollarına saparak da gidebilirsiniz.Bu parkurların girişlerinde genellikle arı kovanları oluyor gökova körfezinin lacivert suları ve ege kıyılarının güzelliği bu parkurların diğer bir yanı. Çoban çeşmesi yanındaki yoldan sapıp kıyıya geldiğinizde sağa giderseniz Alavara sola giderseniz Meriç oluyor. Meriçten açılan kıyı yolu kilometrelerce sürüyor manzara ve deniz çok güzel. Bu parkurlarda yapılan yürüyüşler 6-7-8 saat sürmekte , alavara tarafında bazı kısımlarda dağlık araziden geçmek gerekiyor, giyim kuşam ve ayakkabı buna uygun olmalı.
Dağlardan Aktur’a
Dağlardan Aktur’a iki yürüyüş yaptım :1.sinde Emecik köyünü geçip çoban çeşmesine gelmeden biraz önce akdeniz tarafına sapan yoldan giriyorsunuz, bu mevkie Gavurderesi deniyor. Çok düzgün ormanların içinden geçen bir yol sizi kıyıya çıkarıyor, buradan doğuya doğru gidiyorsunuz. Karşınıza çıkan koyda mola verdikten sonra dağlara tırmanıyorsunuz ve Aktur koyları görününceye kadar yürüyorsunuz.Koyların görünümü ve aktur çok güzel , dağlardan inerek orman yoluna sapılıp karayoluna çıkılıyor. Diğer güzergah Aktur’a gelmeden 6km kadar önce kuzey taraftaki dağlara giden orman yolundan giriyorsunuz ve dağ tırmanışı başlıyor. Dağların zirvesinden bir aşağı bir yukarı gidiliyor. Bu güzergah tehlikeli bir zemin barındırıyor , her an ayağınızın altından kopabilecek kayalar ve küçük taşlarla dolu. Aktur dağlarının en yüksek tepesine çıkılıp buradan vadiye doğru yürüyüş başlıyor. Yola çıkıp başladığınız yere dönmeniz o yorgunlukla zor, bu yürüyüşlerde dönüş kısmındaki arabaya ulaşma sorunu iyi düşünülmeli.
Dağ tırmanışları
Bu parkurlardan biri Hızırşah köyü arazileri içindeki yarık dağa çıkyor.Yarık dağ 615 m civarında bir yüksekliğe sahip , eski patika yolu bulamazsanız sık sandal ağaçları ve bitki örtüsü sizi zorlar. Puslular yolu istikametinden yürüyüşe başladığınızda dağa çıkan yürüyüşçülerin bıraktığı izleri göreceksiniz. zirvesinde geniş bir alan kale olarak kullanılmış. İçinde eski yerleşimlere ait izler ve sarnıçlar ilginizi çekecektir. Çok güzel bir manzaraya sahip. Normalde 1,5- 2 saatte tırmanılıyor . Diğer bir dağ tırmanışı olarak önereceğim yer Yazı köyünü hemen geçince , Saranda dağına tırmanmak da fazla zorlamayan bir parkur. Dağın tepesinde antik Saranda kalesi bulunmakta yürüyüşünüzü yazı köyüne bakan tarafta sonlandırırsanız daha ilginç olur. Yine manzaralar müthiş , kalede sur kalıntıları ve sarnıç bulunmakta.
Kızlan’dan İnceburun’a
Şimdiye dek iki kez yürüdüğüm bir parkur, oldukça hoş ve ilginç. Gidiş dönüş 15 km lik mesafe, değişiklikler gösteren bu parkurda zevkle yürüyebilirsiniz. En don mart 2017 de arkadaşlarımla yürüdüm. Yürüyüşümüzün linki.
Emecik Kocadağ’a Yürüyüş
Son yıllarda birkaç kez yürüdüğüm bu parkur oldukça hoşuma gitti, bu parkurları kendi keşif yürüyüşlerimizle belirledik. Sıcak havalarda da yürünebilinir, doğal patikalardan, orman yollarından geçiyor. Yürüyüşümüzün Linki.
hocam ayaklarınıza ellerinize saglık. buraları imara açıp talan edeceklere allah fırsat vermesin selam ve sevgiler.