GÜNEŞİ BİZ TUTTUK
Sivas Şarkışla Hürriyet İlkokulu’n dan, Datça’ya uzanan bir yol… Bu yol gönül bağı ile oluşmuş. Bu bağ 1973 yılında öğretmen ve öğrencisi arasında oluşmuş. “Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır .” Çapa Öğretmen Okulu mezunu, ilkokul öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş, eşi subay olduğu için, kaçıncı tayin yeri olduğunu bile saymayı bıraktığı Sivas Şarkışla’ya taşındıklarında, bu küçük, sevimli ve soğuk kasabayı bu kadar sevebileceğini düşünmemişti. Hürriyet İlkokulu’nda öğrencileri ile derslere başladığında, o öğrencilerini, öğrenciler bu güzel ve yetenekli öğretmenlerini çok sevmişlerdi. Zekiye, Emel, Nurettin, Hatice, Hanım, Nurgül…. Daha niceleri… Pırıl pırıl, bilgiye aç, çalışkan çocuklardı. Zaman her birini bir yerlere kanatlandırdı, uçurdu.. Teknoloji bugünkü kadar gelişmiş değildi. Çok sevdikleri, kendilerine Atatürk sevgisi, vatan aşkını anlatan, folklor öğreten, milli bayramlarda elleri ile onlara giysiler, karton gramofon kağıtlarından süsler, yazılar hazırlayan, okulu öğrencileri için besteler yapan, matematik dersini bile şiirle öğreten sade, duru güzelliği, kılığı kıyafete ile kendilerine örnek olan öğretmenlerini çok aradılar.
Datça yerel gazetesi, Datça Havadis’in web sayfasında, 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenleri Çölyıldızı Ekebaş ile yapılan röpörtajı görünce dünyalar onun oldu. Bir zamanlar Çölyıldızı Ekebaş öğretmenin öğrencisi olan kıvırcık, sarı saçlı, o sevimli, çıtı pıtı Zekiye artık büyümüş, evlenmiş, iki evlat sahibi olmuştu. Gazetenin editörü Celal Ersoy’a ulaştılar ve bir telefon numarası aldılar. İlk telefon geldi. Bu telefon o kadar önemliydi ki!..
Öğretmen taze ruhları işleyen bir ustadır. Nesiller yaratır. Ülkeler değil gönüller fetheder. Zaman gelir küçükken gönüllerini fethettiği öğrencileri, şimdi olduğu gibi öğretmenlerini bir bir aramaya başlarlar. Bu telefonlar sevinç gözyaşları, mutluluk, doludur. Yeryüzünde öğretmenlikten daha onurlu bir meslek tanımıyorum diyenler ne kadar doğru söylemişler. Zekiye Kurt, Datça’ya bu yıl tatilini geçirmeye geldi. Burayı ailesiyle birlikte seçme amacı öğretmenini görmekti. Güneş tutulmasından birgün sonra, öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş’ı Kumlukta Restaurant’a davet etti. Davette güneşi biz tuttuk, karanlıkları aydınlattık. Elimizde ışıl şıl mutluluk, heyecan, hatırlanmanın verdiği onur… Bu anı fotoğraflarla ölümsüzleştirdik. Zekiye, öğretmenine sarıldı, öğretmeni ona, sanki yıllarca hiç ayrılmamış gibi, yüreklerin heyacanla birbirine dokunduğu anlar.. Birlikte oturup, sohbete başladıklarında öğrencilerden Nurettin Zabcı, Emel Evircan Özdal arandı, ‘Öğretmenim bizde orada olmak istiyoruz’ dediler. Kimi mühendis, kimi öğretmen, kimi işkadını olmuş başarılara imza atmış insanlar, ama öğretmenlerinin yanında halen çocuklar..
Zekiye ile öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş birlikte , öğretmenlerinin bestelediği Hürriyet İlkokulu şarkısını söylediler: ” Hürriyet İlkokulu öğrencisiyiz/ Türk yavrularının ta kendisiyiz/ Vatana faydalı olmak gayemiz/ Her hususta yurdun efendisiyiz/ Yaşa yaşa Hürriyet İlkokulu/ Senin dört bir köşen şefkatle dolu/ Öğretmenler açtı bize anne kucağı/ Okulumuz bizim şefkat ocağı/ O öğretti bize öz yurdumuzu/ Başımızda dalgalanan şanlı sancağı/ Yaşa yaşa Hürriyet İlkokulu/ Senin dört bir köşen şefkatle dolu’ Öğrencinin, öğretmeninin bestelediği bu şarkıyı yıllar sonra unutmaması ve birlikte söylemeleri duygusal anlar yaşanmasına sebep oldu.
” Öğretmenler,! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister ” demiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bir öğretmenin en mutlu olduğu, güneşi tuttuğu, karanlıklara meydan okuduğu o an, öğrencisini aydın bir Cumhuriyet çocuğu olarak karşısında gördüğü andır. 1973 den 2017’ye ‘Sen bizim idolümüzdün’ denilen Emekli Öğretmen Çölyıldızı Ekebaş bu anı yaşadı ve mutluluk gözyaşları döktü… ” Keşke bu anları rahmetlı eşim Osman Ceyhun Ekebaş da görseydi, eşim öğretmenlik yaptığım her okula, eksiklerini tamamlamak için, çok yardımcı olmuştu. O okullardan birinde okuttuğum öğrencimle yaşadığım bu güzel buluşma onu da gururlandırır, mutlu olurdu. ” dedi.
Haber ve fotoğraflar: Esmeri Alev Ekebaş
Ne mutlu yıllar sonra böyle duygusal ve gurur verici bir buluşma ve ani yaşamak herkese nasip olmaz. Tebrikler öğretmenim sizi kutlarım selam ve saygılar.