17 Şubat pazar günü Hızırşah köyü kahvesinde yapılan Nihat Akkaraca’yı anma etkinliğinde Nihat Akkaraca’nın Hacetevi ile ilgili öyküsü okunup köylülerle bu konu hakkında konuşulmuştu. O gün hava yağmurlu olmasa Hacettepesi’ne çıkacaktım, hava şartları uygun olmayınca bir başka gün çıkarım demiştim. O uygun hava bir gün sonra oluşuverdi, sabah kuzeyden esen hafif rüzgar sağlıklı bir havayı da beraberinde getiriyordu, güneş desen o da cömertti. Hacettepesi’ne geçmiş günlerde arkadaşlar çıkmıştı, ben ters bir rotadan çıkıp ne var yok bir göreyim dedim. Parkur biraz uzayacaktı ama böyle güzel bir günde buna değer diye düşündüm.
Arkadaşım Ali Rıza Öztürk ile birlikte saat 10.30 gibi Eski Datça mahallesinden yola çıkarak Eski Datça kalesinin olduğu tepeye doğru yürüdük. Eski Datça Kalesine şimdiye dek iki kez çıktım, o gidişlerde parkur olarak dağın sırtlarını kullanmıştım. Bu kez değişik bir rota izleyeyim dedim ve yamaçlardan vadiye doğru inmeye başladık. Yolumuz üzerinde bulunan Eski Datça çeşmesinin suyunu sağlayan kaynak sularını taşıyan borular delinmişti ve su bu şekilde fışkırıyordu. Yıllar önce bu suyun kaynağına bir kaç kez gitmiştim.
Vadiye doğru inince karşımıza uzun bir sıra oluşturan mersin bitkileri çıktı, mersinin olduğu yerde su vardır.
Mersinlere yaklaşınca akan suyun sesini duyduk, yıllar önce buraya gelmiştim, sıcak bir havada bu kaynaktan su içtiğimi hatırlıyorum.
Dereyi geçerek tepeyi tırmanmaya başladık, buralarda doğru düzgün bir yürüme yolu yok, ama artık benim için her yer yol. Ali Rıza arkadaşımın da buna bir itirazı olmayınca bugünkü yürüyüşümüzün büyük bir kısmı çalılarla kaplı dar yolardan oldu, domuzların kullandığı yollar bu yollar.
Kaleye doğru tırmanırken geldiğimiz yolu da fotoğrafladım, karşılardan gelerek tellerle çevrili arazinin yanından dereye inip, oradan tırmanışa geçtik.
Yolumuz üzerinde karşılaştığımız teraslar, benim görmek istediğim antik dönemlerden kalma duvarları olanlar. Bu yamaçlar Knidos döneminde bağlarla kaplıydı. Dönüş yolunda çektiğim fotoğrafta çok eskilerden kalan teraslar hala belli oluyordu.
Teşekkürler Muzaffer Hocam.
Sayenizde Hacetevi’ni de görmüş oldum.
Hacetevi tepesinde bizim köyün kara delik dediği bir yer olduğunu
duymuştum.Kahvede sorarsanız söylerler.
Bu kara delik denen yerden buhar çıkıyormuş.Gördüğünüz gibi
bu tepe kaynak suyu yönünden zengin ve fay hattı üzerinde bulunuyor.
Bu konuyla ilgili de araştırmanızı da beklerim.
Ahmet Akkuş. Hızırşah Köyü.
Sayın Muzaffer Özgen hocam Hızırşah Hacettepesi Yürüyüşü ile ilgili öykünüzü ve birbirinden güzel Fotoğraflarınız eşliğinde çok büyük bir keyifle okuyup adeta yürüyüşü sizinle birlikte tamamlamış gibi yaşadım. İzmir’den Datça’yı seyretmek gezebilmek sizin çabalarınız sayesinde güzel emeklerinizle Sanal dünyada bile olsa çok keyifli ve güzel. En kısa zamanda Datça’ya geldiğimde bu yürüyüşlere katılmak isterim. Karya yolu çalışmaları çok ilgimi çekmişti Bu yolun asıl başlangıç noktası bence Yatağan/Turgut (Doğduğum büyüdüğüm yer)’ taki Lagina Antik Kent Kutsal tapınağından başlayan Stratonika’ya devam eden kutsal yol olması gerekir. Karya Yolunun başlangıç noktası Lagina harabelerindedir. Bunun dikkate alınmasını önemle arz ederim. Datça’ya geldiğimde görüşmek ümidiyle çalışmalarınızda kolaylıklar ve başarılarınızın devamını dilerim. Saygı ve Selamlar…
Yamaçtan aşağı inerken 10 yıl önce dikmiş olduğum selvi çamlarınıda fotoğrafladığınız için teşekkürler.O çamların her yıl boy attığını görmek bana sonsuz mutluluk veriyor.Birgün Datça’ya demir attığımda gezilerinize katılmak isterim..