İlk Yürüyüş, İlk Yağmur

21 Eylül tarihinde Arkadaşım Ekrem İpek ile yürüyüş sezonunu başlatmış oldum,  başlatmış oldum derken arkadaşım zaten hep yürüyor, onun için yürümek yaşamının bir parçası. Bana gelince yazları pek yürüdüğüm söylenemez, etkinlikler ve evde bilgisayar başında geçen zamanlar, yeni bilgiler edinme vs. zaman dolu dolu geçiyor ve öyle hızlı akıp gidiyor ki bazen ürkütücü, bazen şaşırtıcı geliyor. Geçen ve bu yaz uzun bir zaman fazla hareket edemedim, kasık fıtığı nedeniyle, bir ameliyatın ardından diğer tarafta da olduğu anlaşıldı ve bu yazı da hareketsiz bir şekilde geçirmek durumunda kaldım. Özlemle bu günü bekliyordum, tekrar doğada arkadaşımla yürüyeceğim zamanları. Aslında yürümek için Eylül’ün sonunu bekliyordum ve o yürüyüşler de düz yollarda olacaktı, yavaş yavaş kendimi dağlara hazırlayacaktım ama farkında olmadan bize zaman zaman hükmeden o his beni ilk yürüyüşümde dağlara çekiverdi.

Bu yürüyüşte çok uzaklara gitmedik ama ummadığımız bir doğanın içinde buluverdik kendimizi. Yürüyüşümüze erken saatlerde Hızırşah Pirenlik mevkiinden başladık, piknik alanının önünden. Güzel bir hava vardı, birkaç gündür devam eden sıcak ve nemli havayı bugün hissedecek miydik, zaman gösterecekti. Ne olursa olsun biraz sıcakla da baş etmek gerek diye düşünüyordum yürüyüşe başlarken.

Kartal vadisine inen yoldan yürürken kuş seslerini duyuyorduk, sessiz, huzur dolu bir yolda . Yazın başlarındaydı sanırım buradaki yolların genişletildiğini duymuştum, telefon edenler oldu, ne oluyor diye. Yangına karşı yol ıslah çalışması diye bilgi geldi. Tabii bizim ülkemizde yol denince insan biraz ürküyor, yolla birlikte doğaya bir akın başlıyor.

Çam ağaçlarının arasından Kartal vadisine doğru yürürken. Görüldüğü gibi yol oldukça düzelmiş, bu bölgede arı kovanları var, arıcılar için de kolaylık olmuş diyebiliriz.

Kartal vadisinde de yol oldukça genişlemiş, daha önce buradan alçak arabaların geçmesi zordu, kış  yağmurlarında yol bozuluyor, bu yıl nasıl olur zamanla göreceğiz. Yolun düzeldiğini yanımızdan geçen bir arabayla daha iyi anlıyoruz, ağaçların yaprakları da toza bulanmış.

Dik kayaların arasından giden fantastik bir yol, bir zamanlar kartalların yuvalarını yaptığı kayalarda şimdi hareket yok. Ülkemizde çok az sayıda kalan yırtıcı kuşlardan Tavşancıl Kartalı burada yuvasını yapardı, iki yıldır görülmüyor. Ülkemizde yaban hayatı hızla tükeniyor, onların dünyasını yok ediyoruz.

Sabah güneşi ağaçların dalları arasından süzülürken yola ağaçların gölgesi düşmüştü, serin bir hava vardı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6