10 Ekim Perşembe günü yürüyüş arkadaşım Ekrem İpek ile Karaköy kanyonuna yürüdük. Kanyona daha önce üç yıl önceydi sanırım gitmiştik, ne zamandır bir daha gidip kanyonda fotoğraf çekimine daha fazla zaman ayırmak istiyordum, ama bir türlü kısmet olmadı. Grup halinde gittiğinizde doğal olarak onlara uymanız gerekiyor, biraz oyalandığınız taktirde gitmiş oluyorlar. Kanyona gitme fikri nasıl geldi derseniz; Facebook’ta Metamorfoz Sanat Evi Yürüyüş Grubunun perşembe günü kanyona yürüyeceğini okuyunca, bir yere kadar da olsa bu arkadaşlarla bir yürüyüş yaparım diye düşündüm, fikrimi Ekrem arkadaşıma açtığımda tamam hocam ben hazırım deyince bu yürüyüşe karar verdik. Tabii sayfalarımda göreceksiniz arkadaşlarla yürüme fırsatımız olmadı ama kanyonda onlarla karşılaştık.
Sabah saat 09.00 da Ekrem Arkadaşımla Reşadiye kavşağında buluşarak yürüyüşe başlayacağımız Karaköy balıkçı barınağının önüne geldik, arabamı park ettikten sonra Ege’nin hafif esen serin rüzgarında sahil boyunca yürümeye başladık. Metamorfoz yürüyüş grubuyla karşılaşmamamız da bu nedenle oldu, onlar Yelimlik’e kadar giden dağ yolundan yürüdüler. Yelimlik Karaköy limanından 9 km uzaklıkta bir yer, küçük bir koy ve suyu içilen bir tulumba var. Mersincik yürüyüşlerimizde burada durarak mutlaka mola vermişizdir. Bugün gideceğimiz Kanyon’a giden vadiye sapacağımız nokta da Yelimlik’e varmadan hemen önce.
Sahil boyunca biraz gittikten sonra sağ üst fotoğrafta görülen noktadan yukarıya çıktık.
Bu yoldan iki yıl önce Mersincik’e giderken geçmiştik, o zaman burada görülen Karia Yolu işaretleri yoktu. Diğer arkadaşların yürüdüğü dağ yolundan normal araçlar geçemez, traktör veya altı yüksek arazi araçları olması lazım, yolun bazı yerlerinde iri taşlar var. İlk geldiğim yıllarda bu kadar bozuk değildi sanki. Dağ yolu virajlı ve yokuşlu, bizim yürüdüğümüz parkur düz, doğal olarak yol daha az yorucu ve kısa.
Arkadaşların bugün bu yolu kullanmaması oldukça mantıklı, yol yamaçlardaki çok dar bir patikadan geçiyor, bazı kısımlarda biz de tedirgin olarak geçtik, Karia yoluyla ilgilenen arkadaşların dikkatine söylüyorum. Bu kısımlar heyalan bölgesi, her yıl toprak yağmurlarla göçüyor, bu yürüyüşte de bastığımız bazı yerler her an ayağımızın altından kayacak gibiydi ki bu yerler tahminim yağmurlarla çökeceklerdir.
Bu kıyılar rügarlı yerlerdir her zaman böyle güzel hava bulamazsınız, kış aylarında buraları benim yürüme alanım değil genellikle.
Yamaçlardaki patika yoldan sonra sık makilik bir alanın içinden yürüyorsunuz, bu kısımlarda yürüyüş zevkli oluyor serin, gölge bir yol.
Sol altta yine geçtiğimiz tehlikeli bir yer görülüyor, toprak göçmüş her an aşağıya yuvarlanacak gibi.
Küçük bir sendelemede kendinizi aşağıda bulabilirsiniz.
Kanyonun gidilebilen son noktasına kadar gitmediğim için çok üzülmüştüm.ama yine fotoğraflarınızla bana o ‘gitmiş olma’ duygusunu yaşattınız.Teşekkürler. Ayrıca keçili fotoğraf da en sevdiğim fotoğraflardan biri olarak hatıralarımda yerini alacak. selamlar..
hocam resimler çok güzel yalnız tıkladığımızda aynı büyüklükte resim geliyor .acaba tıklandığında resim daha büyük olamazmı.saygılar….
Bu büyüklük bile siteye bayağı yük veriyor, çok resim olduğu için.