5 Nisan Pazar Günü Datça Karia Yollarındaki yürüyüşlerimize devam ettik. Bu seferki yürüyüşümüz Palamutbükü’nden Knidos’a doğru oldu, 18 km lik bir parkur, önemli noktaları, kavşakları fotoğraflayarak sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu yıl yağmurların bol ve uzun sürmesi doğal olarak doğaya da bir canlılık verdi, Karia yollarında bunu görebiliyoruz, otlar ve çalılar yolun bazı kısımlarını kapatmış oluyor. Sizlere güzergahı doğru vermek adına işaretleri görmeden yolumuza devam etmedik. Güzel bir Nisan günüydü, hava biraz bulutluydu, yürüyüş için iyi bir havaydı, arabamızı Palamutbükün’de bırakarak yürüyüşe başladık.
Karia yollarında zaman zaman insan eliyle açılmış, zaman zaman akan sularla veya yaban hayvanlarının sürekli geçmesiyle oluşmuş patika yollardan yürünüyor. Bu patika yolların bazıları binlerce senedir insanlar ve hayvanlar tarafından kullanılan yollar, özellikle çok sarp, dağlık kısımlarında bu yollar olmasa yürümek mümkün olmaz, Yarımada’nın kuzey kısımlarında bu tür yollar daha çok. Diğer yandan Knidos büyük bir uygarlıktı, Yarımada’nın ucuna M.Ö 4. yy da taşınmadan önce Burgaz denen mevkide olduğu biliniyor, taşınmadan sonrada Burgaz ve diğer verimli ovalarla ilişki hep sürdü. Verimli ovalardan geçerek Burgaz’a kadar giden bir ticaret yolu vardır, o zamanlarda malların taşınması daha çok denizden olsa da böyle bir yolun varlığını Çeşmeköy arazilerindeki Knidos döeneminden kalma görkemli bir köprüden anlıyorum. Bir kamyonun rahatlıkla geçebileceği genişlikteki bu köprü üçgen bir kemerle yapılmış, devasa taşlarla bir dereyi geçiyor, uzunluğu da oldukça fazla. Maalesef bu yollarla ilgili bir çalışmaya ratlayamadım.
Bugün yürüdüğümüz parkur Palamutbükü’nden başlayarak Belenköy’e kadar toprak bir yoldan devam ediyor, Belenköy’den sonra da toprak yol bir müddet devam ediyor, daha sonra Kalamış’a doğru patika yollardan yürünüyor. Yolun Bağlarözü’ne yaklaşılan kısmında bir düzenleme yapılması gerkir diye düşünüyorum, kıyıda yukarılardan dökülmüş taşların arasından yürümeniz gerekiyor, buralar heyalan bölgesi, 20 dakikada alacağınız bir mesafe oldukça zaman alıyor. Bağlar özünden sonra uzun bir süre arabaların da geçebildiği toprak bir yoldan devam eden yol vericilerin olduğu tepeden dar bir patika yoldan Domuzini koyuna doğru iniyor, koya yaklaşırken geçilen teraslarda biraz sorun oldu. Domuzini’nden sonra patika yoldan kıyı takip edilerek Knidos’a ulaşılıyor. Kısacası yolda bazı iyileştirmeler ve temizleme çalışmaları yapılması gerekli, o taktirde çok daha zevkli bir parkur ortaya çıkacaktır. Yürüyüşteki her aşamayı karşılaştığımız güçlükleri, dikkat edilmesi gerekli noktaları fotoğraflarla vermeye çalışacağım.
Palamutbükü limanınını geçtikten sonra eski dere yatağından bozma yola giriyoruz, çakıllarla kaplı bir yol, yıllar önce Mağrin’e giderken geçtiğimde çok bozuktu, şimdi çakıllı da olsa düzgün. Zaten yolun sağında solunda yerleşimler başlamış, yol boyunca direk dikme çalışmaları devam ediyordu.
Bu yoldan uzun bir süre yürüyüşünüze devam ediyorsunuz, sağımız, solumuz badem bahçeleri.
Mağrin denilen mevkiye giden yolun başındayız, buradan biz düz olarak yolumuza devam edeceğiz, yol boyunca Karia işaretleri karşınıza çıkıyor. Mağrin antik döneme ait bir çeşmenin bulunduğu bir yer, binlerce yıldır akan bir su kaynağı, anıtsal bir çeşme var. Datça Detay sitemde arama çubuğuna yazdığınızda merak ettiğiniz herşeyi bulabilirsiniz. Mağrin’de de yapılaşmalar başlamış. Geçmişte verimli bahçelerin olduğu çok özel bir yer, büyük bir ihtimalle antik dönemde de aynıydı. Karia yolunun oradan geçmemesi bir eksiklik bana göre, geçen yıllarda Bağlarözü’nden gelirken arkadaşlarımı oraya uğratmıştım.
Buralarda çağla toplama zamanı hala sürüyor, değişik tür çağlalar var, hepsinin zamanı farklı oluyor. Yürüdüğümüz bu dere yatağından eskiden suların aktığını düşünüyorum, hatta denize yakın kısımlarında denizle irtibatlı olduğu fikri bende uyanıyor. Buralardan elde edilen ürünler su yolu ile taşınıyor olabilir.
Mağrin yolundan sonra ikinci bir kavşakla karşılaşıyoruz, Karia yolu işareti dönülecek yönü gösteriyor. Palamutbükü’nden buraya 35 dakikada gelmişiz.
Bademlerle kaplı yola giriyoruz, karşıda bir ahşap yapı görünüyor, yeni yapılmış sanırım, geçen yıllarda o yoldan Kargıcak denilen yere gitmiştim, küçük bir koy, ilginç bir yer. Yapının göründüğü yerden sağa doğru giden yola giriyoruz, Karia işaretleri var. Bir defa bu yoldan arabamla geçmiştim, aslında traktör yolu, nornal arabalara göre değil.