3 temmuz tarihinde misafirlerimle Betçe Tarafına giderken Yaka Köydeki Knidos Akademi’ye uğradım. Aslında misafirlerim olmasa da bu hafta içinde buraya gelecektim; gece aldığım mailde, 1 Temmuzda Akademi’de resim sergisi açıldığını sergide resmi olan İdil Berf arkadaşımdan öğrenmiştim. Açılışta olmamam ve konuyu işlememem sayfalarımı izleyen arkadaşlarımın dikkatini çekmiştir. Sergi için gelmiştim ama knidos Akademi’de bir de Resim çalıştayı (sempozyumu) varmış, çalıştaya katılan arkadaşlarla tanışıp, konuştum.
Ressam Hasan Mutlu, uzun yıllar kültür bakanlığında çalışmış, emekli olduktan sonra serbest sanatçı, ressam ve heykeltraş olarak sanatsal çalışmalarına devam ediyor. Tablo restorasyonu, konservasyonu konularında Türkiye’deki sayılı uzmanlardan birisi. Datça’ya ilk kez gelen Hasan Mutlu’nun Türkiye ve dünyadaki çeşitli müzelerde eserleri bulunuyor. Resimlerinde daha çok Anadolu steplerini, dağları, bulutları işliyor, artık bu öğeler resimlerinde parmak izi gibi olmuş.
Ressam Derya Yıldız, sempozyuma Ankara’dan katılıyor. 15 yıldır profesyonel olarak resim çalışmaları yapan Derya Yıldız hafta sonları özel ataölyesinde kurs verirken Gazi Eğitim Fakültesi Resim bölümünde akademik eğitimine devam ediyor. Resimlerine tarihi, antik bir hava vermek için eskitme tekniği uyguluyor. Resimlerimdeki figürler topraktan çıkmış gibi olsun istiyorum diyor. Osman Hamdi gibi ressemlardan esinlenerek objeleri stilize etmeyi seviyor. Knidos Akademi’de yaptığı bu çalışmada ön plandaki figür afrodit, çalışmasında karışık teknik kullanmış, füzen, yağlıboya, akrilik, pastel var. Her türlü karışık malzemeyi bir arada kullanmayı seviyor.
Ressam Adil Ocak’ın da Datça’ya ilk gelişi, 10 kişilik bir grupla gelmişler, Adil hocam grubun başkanı. Trabzon doğumlu sanatçımız Ankara’da yaşıyor, üniversitelerde ders veriyor. 35 yıla yakın sanat ortamının içinde. Resimlerinde pastoral bir anlatım var, bu pastoral yapıyı fantastik duygular içindeyapıyor. Gördüğü, etkilendiği bütün nesneleri tablosuna taşımaya çalışıyor. Bunu yaparken de soyut-somut ilişkisi içinde fantastik bir duygu oluşturuyor. Bu çalıştayda yaptığı eserleden biri çay bahçelerini konu alıyor ki bu yerler onun için çok önemli: doğup büyüdüğü, yağmurunda ıslandığı yöresi. Datça’da resmettiği konu Kumyer ovası, tablosuna ” Kulübemden öyle yeşildi ki vadim” ismini vermiş. Adil Ocak, buraya birlikte geldiği sanatçı arkadaşlarının kendi alanlarında ustalaşmış kişiler olduğunu, bir kısmının Trabzon’dan, bir kısmının Ankara’dan geldiğini belirtti. Sanatçı, buraya geliş nedenlerinin tamamen buradaki sanatsal yapılanmaya destek amacıyla olduğunu, çünkü Türkiye böyle şeyleri özlüyor, böyle kurumlar, yapılar çok önemli, giderek te öneminin arttığına inandığını söyledi.
Ressam Mehmet Hacıfettahoğlu, Karadeniz Eğitim Fakültesi Resim bölümü mezunu, resim öğretmeni olarak görev yapıyor. Erzurum Güzel Sanatlar resim bölümünde de yüksel lisansını tamamlamış. Trabzondaki atölyesinde resim ve heykel çalışmalarına devam ediyor, kişisel ve karma sergilerde çalışmaları ilgiyle izlenen bir sanatçı. O da Knidos Akademi’nin kurucusu Nevzat Metin’e ve buradaki sanatsal yapılanmaya destel olmak amacıyla arkadaşlarıyla buraya gelip, çalışmaya başladıklarını, gelecek yıllarda da bu desteği vermeye devam edeceklerini belirtti. Mehmet Hacıfettahoğlu, sanat ve sanat eğitimi anlamında birçok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum, toplumsal olarak bilinçlendirme konusunda da elimden gelen ne varsa yapmaya hazırım dedi. Bu coğrafyaya ilk kez geldiğini ve çok etkilendiğini belirten sanatçı, burada yapılmış olan bu yapının ve buradaki paylaşımların da kendisini etkilediğini belirtti. Mehmet Hacıfettahoğlu konuşmasının sonunda , buradaki halkın bunun değerini anlayarak burayı yaşatmak adına elinden geleni yapmasını temenni etti.
Ankara’dan gelen Efkan Beyaz Gazi Üniversitesi Resim Bölümü mezunu. TRT de uzun yıllar ressam olarak çalıştıktan sonra emekli olmuş. “Böyle çalıştaylarda verilen imkanlarla eserler üreterek mutlu oluyoruz. Hem halkla bütünleşiyoruz hem de yeni çalışmalar ortaya çıkararak meleketimize mutlu olarak dönüyoruz” diyor. Figüratif çalışmalarında insan öğesi ön planda, yaşamın içinde gördüğü herkes onun resimlerinde var, değişik konuları, toplumdaki farklı kişileri, meslekleri işliyor.
Bu tabloları yapan arkadaşlar o an orada yoktular. Sol taraftaki tablo Ayla Aksoylu’ya, sağ taraftaki resim Aslı Kutlay’a ait.
Resim Çalıştayına katılan ressamlarla tanışmamdan sonra buraya asıl geliş amacım olan resim sergisini gezmek üzere çalışmaların sergilendiği salona girdim. Serginin açılışına katılamadım çünkü haberim olmadı. Girişte yer alan Afişte Datçalı Sanatçılar Karma Sergisi yazıyor 1- 10 temmuz tarihleri arasında Yaka Köyündeki Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat akademisinde görebilirsiniz. Buradaki Akademi yapısının kültürel ve sanatsal anlamdaki öneminin dışında Datça için de bir nimet olduğunu düşünerek web sitemi izleyenleri bu konuda sık sık bilgilendirdim. Oradaki arkadaşlar da bunu biliyorlar, sanatla iç içe olan insanlardaki bu duyarsızlığı görmek beni gerçekten çok üzdü. Ben yine de duygularımla işimi karıştırmam, öyle olsaydı burada birçok konuyu işlemezdim.