Knidos Kazı ve Araştırmaları Başkanlığı ile Marmaris Kalesi ve Arkeoloji Müzesi “18 – 24 Mayıs Müzeler Haftası ” kapsamında etkinlikler düzenlendi. 20 ve 21 mayıs tarihlerindeki etkinliklerde özel çocuklar ve ortaokul öğrencileri Knidos’ta ağırlanarak, Knidos gezdirildi ve kendilerine sembolik kazılar yaptırıldı. Haber olarak sayfamda paylaşmıştım. Müzeler Haftası ile ilgili düzenlenen etkinlikler 22 Mayıs salı günü Hızırşah Kültür Evi’ndeki sunumla devam etti. Bu sunumlarda kültürel ve tarihi bilgileri zenginleştirmek, halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amaçlandı. Konuşmalar sonrasında Knidos ve arkeolojik konularla ilgili bilmediğimiz birçok bilgiyi dağarcığımıza kattık. Tabii bu Datça Detay takipçilerinin de bu bilgilerden haberdar olacakları anlamına geliyor.
Saat 13.00’te başlayan etkinlikte sunuculuğu Knidos kazı heyetinden Yağmur Kılınç yaptı. Etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başladı, Selçuk üniversitesi Genel sekreteri İbrahim Halıcı’nın mesajı okundu. Daha sonra Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar konuşmasını yapmak için kürsüye geldi. Gürsel Uçar etkinliği düzenleyenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında özetle ” Emecik’ten başlayarak Knidos’a kadar tarihi bir zenginliğin içinde yaşıyoruz ama bir müzemiz yok. Umarım ki gelecekte buralardan çıkan eserleri koruyacak, gelecek nesillere saklayacak bir müzemiz ve müze müdürlüğümüz olur diye düşünüyorum bu duygularımla eserlerimizi bizler ve gelecek nesiller adına baktığı, koruduğu için Marmaris Müze Müdürlüğüne huzurlarınızda teşekkür ediyorum ” dedi.
Daha sonra datça Kaymakamı Vehbi Bakır konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Kaymakam Vehbi Bakır etkinliğin başarılı olmasını temenni ederek özetle ” Muğla’dan otizmli 6 çocuğumuz Knidos’a gelerek güzel bir gün geçirdiler, tarihimizi, bununla ilgili çaışmaları ne kadar geniş kitlelere anlatırsak, geçmişten günümüze kalan değerleri ne kadar çok bilebilirsek biz de geleceğe daha bilinçli bir şekilde hazırlanırız diye umut ediyorum. Knidos’u ziyaret eden çocuklarımıza bu imkanı sağlayan Knidos Kazı Heyetine başta Ertekin hocamız olmak üzere teşekkür ediyorum. ” diyerek sunum yapacaklara başarılar diledi.
Daha sonra ilk sunumu yapmak üzere Marmaris Müze Müdürü Şehime Atabey kürsüye geldi. Şehime Atabey ” Türkiye’de Müzecilik ” adlı sunumunda ülkemizde müzeciliğin tarihini anlatarak Marmaris Müzesi ile ilgili bilgiler verdi, yıl yıl ziyaretçi istatiklerini açıkladı. Daha sonra Datça’daki kurtarma çalışmalarından örnekler verdi. Burada şunu belitmekte yarar var, ses teşkilatının olmaması nedeniyle Şehime hanımın konuşması salonda pek anlaşılamadı, perdeye aktarılan konuşmanın metnini takip ettim. Bu ses olayı diğer bazı konuşmacılarda da benzer oldu. Aslında kiliseden restore edilerek Kültür Evi’ne dönüştürülen yapıda ses doğru yerde durulursa gayet iyi duyuluyor ama bir boğukluk var, alçak sesle konuşulduğunda da konuşmalar anlaşılmıyor.
Marmaris Kalesi içinde hizmet veren Marmaris müzesinde 2013 yılında yenileme çalışmaları yapıldı. Müzede 4 adet teşhir salonu bulunuyor, ilk salon Knidos’tan çıkarılan eserlerden oluşuyor. İkinci salon yine Datça’ya ait eserlerin sergilendiği Burgaz – Emecik salonu. 3. Teşhir salonu Marmaris ve çevresini kapsıyor, kurtarma kazılarında, hibe ve müsadere yoluyla elde edilen eserlerden oluşuyor. 4. salon taş eserler salonu olarak düzenlenmiş, burada mezar taşları, lahitler, tapınaklara ait mimari parçalar, heykel başları sergileniyor. Marmaris müzesi benim gördüğüm kadarıyla büyük ölçüde Datça’dan çıkarılan eserlerden oluşuyor, kurtarma çalışması adı altında bu eserlerin toplanmasına devam ediliyor.
Şehime Atabey’in verdiği bilgilerden geleneksel müzecilik daha çok arama, toplama, koruma, bakımını yapma ve sergileme anlayışı ile sınırlıyken, çağdaş müzecilik iletişim kurma, eğitme işlevini de üstlenmekte. Sonuçta etkin, dinamik, katılımcı bir müzecilik anlayışı ortaya çıkıyor. Sunum ses olayının dışında iyi hazırlanmış, bizlere yeni birçok bilgi veren bir sunumdu.
Müze ve Knidos’un karşılaştırıldığı istetiklerde 2017 yılında müze lehine bir artış olduğu görülüyor. Müze Müdürü arkadaşımız bunu Knidos’ta biletsiz girişlerin olmasına bağladı, bu yıllar içinde turizm faaliyetleri sağlıklı olduğu müddetçe müze lehine artacaktır diye düşünüyorum. Ege bölgesindeki ören yerlerinin birçoğunu gezdim, bazı müzeler antik kentlerin yakınındaydı böyle olunca o kent ile ilgili daha bir bilgi sahibi oluyorsunuz.
Daha sonra Knidos Kazıları Başkanı Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı sunumunu yapmak üzere kürsüye geldi. Hocamız doğru yerde durduğu ve sesini iyi kullandığı için ses sorunu yaşanmayan bir sunum oldu. Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı sunumuna bu etkinliklerde kendilerine yardımcı olanlara, öğrencilerine teşekkür ederek başladı. Sunumun konusu ” Meraklılarına Knidos Aphroditesi ” idi. Can kulağıyla ve zevkle dinledik. Hocamız Knidos Afroditi’nin yanısıra daha eskilere giderek Afrodite kim, nasıl doğdu gibi sorulara örneklerle açıklamalarda bulundu. Çoğumuzun aşk tanrıçası olarak bildiği Aphrodite’nin çok eskilere giden doğulu bir tanrıça, kavram olduğunu öğreniyoruz. ” Kıbrıslı bir tanrıça, merhametli, denizden doğmuş gibi sosyal, dini ve ticari anlamda etkin olan bir tanrıça . İnsan var olduğu günden beri bilmediği bir dünyada sığınacağı, kendisini koruyacağı kavramlar bulmak istemiştir, bunlardan bir tanesi de ana tanrıça kavramıdır. İlk tanrıçalar koruyucudur, üremeyi, devamlılığı sağlar, Aphrodite’nin temelleri bu zamanlarda atılmıştır. Buradaki temel kavram anneliktir. İletişimin olmadığı bir dünyada insanoğlu bir kavramda birleşmiştir. Aphrodite dediğimiz zaman aşk tanrıçası, bu annelik ve üreme ile alakalıdır. ” gibi birçok bilgi aldık. Dünyaca tanınan, bir marka olmuş olan Knidos Aphrodite heykeli ile ilgili bilgileri Roma dönemi kopyalarından, paraların üzerindeki kabartmalardan öğreniyoruz. Oldukça geniş bir sunumdu gelecek günlerde ayrı bir sayfa olarak paylaşmak istiyorum.
Daha sonraki sunum Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Tugay’ın Knidos Çiçekleri ile ilgili sunumuydu. Hocamız uzun yıllardır knidos bölgesinde bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Sunumda Türkiye bitkileri ile ilgili bilgi verildi, ülkemize gelerek araştırmalar yapan yabancılardan söz edildi. ( Tabii bu kişiler tarafından ülkemizde yetişen pek çok bitki örneği de ülkelerine götürülüyor .) Ülkemizdeki çiçeklere ait familyalar, cinsler örneklerle gösterildi. Muğla’da yapılan flora çalışmaları ile ilgili bilgi sahibi olduk, bitkilerin kurutularak sergilendiği Herbaryumlardan söz edildi. Son olarak Prof. Dr. osman Tugay çektiği birbirinden güzel fotoğraflarla Knidos çiçekleri ile ilgili sunumunu yaptı. Sıkılmadan, ilgiyle izledik.