22 ekim pazar günü güzel bir hava vardı, epeydir güneşli havalar devam ediyor, kuzeyden esen rüzgar diğer günlere göre biraz fazlaydı ama rahatsız edici değildi. Bisikletle birlikteliğim 10 gün kadar oldu, her geçen gün biraz daha kondisyonum iyi, çıkamadığım yokuşları falan çıkar oldum. Bugün de güzel havayı değerlendireyim, biraz da antreman olur deyip bisikletimle evden çıktım, Hızırşah’a doğru gitmekti niyetim. Yeni yapılan yol bisiklet açısından pek uygun değil, imkan olursa kaldırımları kullanmaya çalışıyorum bu kısımlarda, tabii yolumuz kaldırımlara park etmiş arabalarla sıkça kesiliyor. Yine böyle bir anda bisikletimden inmiştim ki Bisikletiyle gelen Leyla Arslan arkadaşımla karşılaştık, üzerinde bisiklet kıyafetleri vardı. ” Muğla’dan gelen Morpedal 48 kadın bisiklet grubu burada, bugün de gezeceğiz ” demesiyle planım değişti. Gruba rehberlik eden Ümit Kırcalı’yı aradım, Karaköy’e geçeceklermiş, onlarla buluşmak üzere yola çıktım. Tabii insan yaşayınca daha iyi anlıyor, ne olurdu 4 m genişliğinde kaldırım yapacağınıza yolu bir metre geniş yapsaydınız. Vasıtalar hızlı, yol dar, ani bir sollama yapıldığında tehlike altında kalmanız
hiçten değil. Binalarda park yeri olmayınca doğal olarak kaldırımlara park yapılıyor.
Neyse bu güzel günü daha faza bulandırmayayım, Hızırşah’a giden yol, arkada Yarıkdağ manzarası ile çok hoş bir görüntü vardı. Sonbahar renkleri yavaş yavaş kendini hissettiriyor. Bugünkü gezime başlarken bir amacım da bisiklet ile rahatça gidilecek bir parkur bulmaktı. Bunun için Eski Datça kavşağından saptım, Hızırşah yoluna giden yola girerek fotoğraftaki yola çıktım. Gayet güzel bir bisiklet yolu. Bu kısımda Hızırşah’a kadar yol biraz yokuş, vitesli biskletlerle pek sorun olmuyor.
Yolumuzun üstünde iki tane tarihi yapı yer alıyor, ilki bu yıl restore edilen Kilise, 1 kasım’da açılışı var, kültür evi olarak kullanılacak. Diğeri önünde durup fotoğraflar çektiğim tarihi Hızırşah camii. Camiin girişinde tabelada bilgi veriliyor, web sitemde verdiğim bilgilerle aynı, bu konuda zaman zaman farklı yorumlar gördüğüm oluyor. 1350 li yıllarda Menteşoğlu Hızır bey tarafından yaptırılan camii beylikler mimarisinin tipik örneklerinden. Camiyi tanıttığım sayfamdaki fotoğraflarda güncelleme yapmak için uğrayıp fotoğraflar çektim. Son restorasyondan sonra daha düzgün bir görünümü var, her taraf temiz ve düzenliydi. Caminin girişinde bir kaynak suyu akıyor, o kısım da düzenlenmiş ama akan suyu hiç bu kadar zayıf görmemiştim. Artık Datça’da kaynakların pek çoğu kurumakta, nedenini bu konuda uzman olanlar daha iyi bilir.
Datça’nın en eski yapılarından.
Morpedallar grubunu karşılamak için Karaköy yoluna girdim, o sırada zeytin toplayanlar dikkatimi çekti, tanıdık arkadaşlardı. Bisikletlileri beklerken arkadaşlarla sohbet ederim dedim. Adem Balcı uzun bir zaman birlikte öğretmenlik yaptığım bir arkadaş, yanında eşi Gürsel hanımla zeytin topluyorlardı. Zeytin toplamak için aslında biraz erken, yağmur bekleniyor ama güzel havayı değerlendirip toplamaya başlayanlar da az değildi. Hazır satılan geniş çolgular zeytin ağaçlarının altına seriliyor, bu sayede toplamak kolaylaşıyor. Eskiden zeytinler düşürüldükten sonra tek tek toplanırdı, bir zaman ben de toplamıştım.