05 Aralık tarihinde arkadaşlarım Ekrem İpek ve Mustafa Dede ile birlikte geçenlerde keşif yürüyüşü yaptığımız Muço tepesine tırmandık. Şimdiye dek yürümediğimiz arazilerde yürürken hoş görüntülerle karşılaştık.
Sabah kalktığımda evimizin karşısındaki manzara çok güzeldi, yarımadanın en yüksek tepeleri bulutlarla kaplanmıştı. Pırıl pırıl bir hava vardı, bulutlu havaların ardından böyle bir havada yürüyeceğimiz için sevinçliydim. Arabamızı Kargı koyunda havuzun yanında park ederek batıya doğru giden toprak yolda yürümeye başladık. Bugün yine aykırı yollardan yürüyerek şimdiye dek görmediğim yeni güzelliklerle karşılaşmak istiyordum, arkadaşlarım da buna uyunca kendimizi karşıdaki tepelere vurduk. Yolumuza çıkan arı kovanlarından korunmak için yamaçlardan yolumuza devam ettik.
Hedefimiz karşımızdaki mağaralar, bu mağaraları hep görürdüm ama yürüyüş yollarının uzağında kaldığı için yanlarına gidememiştim. Bu kez doğru oraya gidip, tepeyi aşacağız, nasıl bir doğayla karşılaşacağımızı o zaman göreceğim.
Patika yollardan yürüyerek taş duvarlarla örülü çoban ağılının yanına geldik.
Daha önce burada yaşayanlar varmış sanırım, iki gözlü bir ev gibi.
Biraz ileride hayvanların barındığı ağıl kısmı var, görünüşe göre şimdilerde kullanılmıyor.
Kargı koyu çok güzel görünüyor, arkadaşlarımla çevreyi inceliyoruz.
Keçilerin barındığı mağaramsı kısımlar görülüyor.
super yerler sayenizde sizin fotograflarinizla cevreyi daha iyi taniyorum cabalarinizi takdir ediyorum sevgiler
havada uçanlar kuzgun gurk gurk diye öterler .
şile/istanbul