24 mart öğleden sonra Karaköy’e gittim, sahil boyunca doğuya doğru yürürken bir tarlaya açılan kapının arkasındaki papatyaları gördüm. Bu papatya türüne buralarda Dallama diyorlar, başka adı var mı bilmiyorum. Kocaman bir tarlayı kaplamışlardı, zaman zaman doğa yürüyüşlerinde bu tür manzaralara rastlarız bu yıl ilk kez böylesini görüyorum. Bu tarlaya güz domatesi ekmişlerdi, buraya gelmiştim, sürülmeyince papatyalar bunu iyi değerlendirmişler.
İnanılır gibi değil, özellikle diksen böyle olmaz.
Böyle bir manzara bulmuşken bolca fotoğraf çektim ben de, bunların bir kısmını sizlerle paylaşıyorum. Datça’da bahar hiç bitmez demiştim, bu zamanlar bu papatyaların zamanı, insan boyunda oluyorlar.
Aralarda başka çiçekler de var, öyle olunca daha güzel oluyor. Papatyalar bazı yerlerde benim boyum kadarlar.
Papatyalar değişik boylarda olduğu için bir dalgalanma görüntüsü ortaya çıkıyor. Makinayı otomatiğe alarak fotoğrafımı çekiyorum, papatyaların arasında dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım, gün batımı yaklaştı. Bu sahilden gün batımını seyretmek güzel olur, buraya kadar gelmişken bunu değerlendireyim dedim.
Yan tarafta ekin tarlası var, artık buralarda ekinleri çok nadir görüyoruz. Çocukken her yer böyleydi, içinde saklanırdık. Japonya’daki nükleer kazadan sonra oradan da buğday aldığımızı okuduğumda bayağı şaşırmıştım.
Bir bombus arısı vızıldayarak çiçeklere konmaya başladı, fotoğrafını çekmeye çalışıyorum ama bir çiçekten diğerine öyle hızılı gidiyor ki.
…. şanslı birisiyim bugün, bu görüntüleri izleyebildiğim için, zengin birisiyim bugün, bu doğanın içinde olabildiğim için . Ne güzel söylemişsiniz hocam..sizin fotoğraflarınızla bizde yakalamaya çalıştık aynı zenginliği.Teşekkürler….