4 Kasım 2010 tarihinde Datça Yerel Tarih Derneği başkanı Akın Pilavcı ve Dernek üyesi Erdem Kınay ile birlikte Palamutbükü’nden Çeşmeköy’e geldik . O zamanlar Çeşmeköy Cumalı köy’ün mahallesiydi, ( şimdi Cumalı köy Büyükşehir Yasasına göre mahalle oldu ), Akdeniz mimarisini yansıtan taş evleriyle dikkat çeken, badem, zeytin tarımıyla geçimini sürdüren bir yerleşim. Datça Yerel Tarih Derneğinin programı çerçevesinde Datça’nın ilk şoförleri ile ilgili bir çalışma yapılıyordu, 20 yıl boyunca Betçe köylerinden Datça’ya yolcu taşımış olan Çeşmeköy’den Şoför Asım’la ( Asım Özkan ) konuşulacaktı. Akın Pilavcı bu yörenin insanı, herkesi tanıyor, röportaj yapacağımız Şoför Asım ve jipi ile ilgili de anıları çok. Çeşmeköy meydanındaki kahvede bir çay molası verdik, bu arada Akın Pilavcı Asım Şoför’e soracağı soruları kontrol etti, kahvedeki kişilerden de fikir aldı. Şoför Asım diyorum, yörede herkes onu bu adla tanıyor.
Çeşmeköy’ün taş evlerinin arasından, dar bir sokaktan Şoför Asım’ın evine geldik, eski bir taş evdi. Bahçesinde öykümüzün kahramanlarından emektar Willys jip, Kırmızıgül karşımızda durmaktaydı. Datça’nın ilk şoförlerinden Şoför Asım, yıllarca o bozuk yollarda bu vasıtayla insanları taşımıştı. Bu ziyaretimizde o günlerle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışacaktık.
Bu ağustos ayında web sitemin arşivindeki bu sayfayı günceleyip, düzenlemeye çalışırken Asım Şoförün vefat ettiği haberini aldım, bu üzücü haberin ardından çalışmama kısa bir ara verdikten sonra Şoför Asım tekrar içten, güzel bakışı ile Datça Detay sayfalarındaki yerini aldı. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, fotoğraflara baktıkça onu bu güzel anılarla hatırlayacağım.
Asım Şoför sohbete başlamadan önce, bahçesinin en güzel yerinde duran ve yaşamında apayrı bir yeri olan willys jipi ile poz verirken. Willys’i hala kullanıyor, badem çuvallarını , zeytin çuvallarını taşıyor , odununu yüklüyor. Emektar Willys 80 yaşındaki Şoför Asım’ın hala yanında onunla birklikteydi, aralarındaki bağı hemen hissediveriyorsunuz. Kendimden biliyorum, teknemin olduğu yıllarda, canlı bir şeymiş gibi aranızda bir bağ oluşuyor, ona güveniyorsunuz, size zor anlarda bir güç veriyor. Fırtınalı havalarda dalgaları yarıp giderken kaç kez bir bütün oluvermiştik, onunla yaşadıklarınız, hatıralarınız oluyor. Fotoğrafı çekerken şoför Asım’la willys arasında da böyle bir bağ olduğunu görebiliyordum.
Asım Şoför direksiyonda, o gün bu fotoğrafı çekerken gururlu ve mutluydu, Asım amca bu arabayla 30 kişi bile taşımış , kucaktaki küçük çocuklar dahil değil demişti. Tamponda 2 kişi, arka kapakta 4 kişi, bagajda 5-6 kişi, şoförün solunda, sağında kişiler, tutunabildikleri, oturabildikleri her yerde yolculuk etmişler. Ne yapsınlar , başka vasıta yok , üst, üste , tehlikeli bir biçimde o bozuk yollarda gidip gelmişler. “Şükür , önemli bir kaza olmadı” derken önemli bir görevi yerine getirmenin gururu vardı yüzünde. Akın ağbi bir defasında şoförün sol tarafındaki yer için birisiyle tartıştığını hatırlıyor, şoförün solu ayrıcalıklı bir yermiş.
Eski taş eve geçtik, Mediha teyze ve oğlu Zeki bizi karşıladı, hal hatırdan sonra Akın ağbi Asım şoföre sorularını sormaya başladı. Şöför Asım Cumalı 1931 doğumlu, nüfusa kayıtlı adı Hüseyin Osman Özkan ama yörede Asım Şoför olarak tanınıyor. Daha önce de birkaç kez yazmıştım, Betçe tarafında çoğu kişinin nüfusa kayıtlı isminin dışında bir ismi vardır ve günlük yaşamlarında o isimle bilinirler, öyle ki asıl ismiyle sorsanız tanımayanlar olabilir. O yıllardaki pek çok şoför gibi Asım şoför de ilk araba kullanma deneyimini askerde yaşamış, Eskişehir Teyyare fabrikasına bağlı itfaiye araçlarında amirlerinin teşvikiyle şoförlüğü öğrenmiş, ehliyetinin asker ehliyeti olmadığını, Eskişehirde sivil ehliyet aldığını özellikle vurgulamıştı.
Çok teşekkür ederiz. Rahmetli dedemden bir hatıra kaldı bize yazınız. Arada girip okuyorum. Fotoğrafları duvara resmedeceğiz annemle. Çalışmamız bitince sizinle de paylaşırım.