Saniye hanım Osmanlı sanatı hayranlığına karşın aydın bir Cumhuriyet kadını, ilkokul öğretmeni emeklisi, birçok öğrenci yetiştirmiş.
Eski fotoğraflar sık sık karşımıza çıkıyor, el işlemeleri. İşlemeli küçük bir torbayı gösterirken, sünnet çocukları için yapılırmış. Yatağın kenarına asılıp, içine çocuğa bırakılan paralar konurmuş.
Saniye hanım Ula ilçesinde öğretmenlik yaptığı yıllarda.
Saniye hanımın anlattıkları sık sık arkadaşlarımızı neşelendirdi. Zaman zaman yöresel şiveyle anlatışı çok hoştu, kendisine bu anılarını, bilgilerini yazmasını söyledik. Manileri ve öykülerini dinlerken Nihat Akkaraca’yı hatırlamamak olur mu?
Oldukça eski bir çorba kasesini inceliyoruz. Arkadaşlar bu ziyaretten çok memnun kaldılar, Saniye hanımın bu emekleri, gayretleri insanüstü bir çalışmanın ürünü, bunlarla yatıp kalkmıştır. Kendisine bir müze yapma teklifi getirdiler, eski eserlerin, ürünlerin, anılarıyla sergilendiği bir web sayfası.
Bu hoş saatlerin anısına çektirdiğimiz fotoğraf, benim için de değişik bir gün oldu. Arkadaşları tanıyarak paylaşmanın, güzel duygulara ortak olmanın tadını yaşadım, Özgül hanım ve Marmara Üniversitesinden gelen arkadaşlarımıza, bizi misafir edenlere çok teşekkürler. Arkadaşlar yaptıkları tasarımları Datça’da sergileyecekler, nelerden esinlendiklerini, faydalandıklarını belirterek bu konuda çalışanlara yol göstermeye çalışacaklar. Bildiklerimiz bir denizde küçük bir damla bile değil, özümüzü kaybetmeden yeniliklere, yeni bilgilere açık olmak gerek. Dışarıya çıktığımızda yağmur çiseliyordu.