SANATÇI TAMER ERTUNA’nın ” YAN YANA ” başlıklı resim sergisi Çatal Mağara Sergi Salonunda açıldı.
Emeklilikten sonra yoğun resim çalışmalarına başlayan sanatçı yaptığı doğa yürüyüşleri ile büyük ilgi duyduğu eşsiz doğal güzellikleri ve tarihsel alanları gezme, gözlemleme fırsatı buldu. Sanatçı çalışmalarında gözlemlerini, çevresindeki gelişmeleri, etkilendiği konuları kendine özgü bir dille anlatıyor.
Yurt içi ve yurt dışında sergileri olan Ertuna’nın Kitap ve dergilerde de kullanılmış resimleri bulunmaktadır. Sanatçı çalışmalarına Datça’da devam etmektedir. Sergi 9 – 15 eylül tarihleri arasında gezilebilinir.
Tamer Ertuna Datça’da 6. Kişisel Resim Sergisi’ni Çatal Mağara Sergi Salonu’n da açtı. Serginin açılış kokteylinde, çalışmaları ile ilgili konuştuk. Ertuna ” Serginin adını ‘YAN YANA’ koymamın nedeni Çatal Mağara Sergi Salonlarının olduğu yan yana iki yapının Datçamızın daha önce farklı amaçlarla kullanılmış olan mevcut en eski mekanlarından olmasıdır. Birbirinin benzeri iki bitişik yapıda aynı anda sergimi açacak olmam bana sergimin adını da YAN YANA olarak belirlememde yardımcı oldu.. Mekanın çok eski olması bana ayrı bir keyif verdi.
Çatal Mağara Sergi Salonu’nun sergi mekanı olması, bende farklı çağrışımlar yaptı. Neyi kullanmam gerek, ne tür bir sergi açmam gerek, bunu hep düşündüm. Bu sergimde mekanların fiziksel özellikleri nedeniyle daha çok küçük boy eserlerimden oluşan bir seçim yapmayı ve sergilemeyi uygun görerek son yıllarda hiç çalışmadığım boyutlarda eserler de ürettim. Böylece eski ve yeni eserlerimden örnekleri birlikte sunabilme fırsatı da bulabildim. Sergi salonunda son dönem resimlerim var. Diğer salonda geçmiş çalışmalarımı kapsayan eserler koydum. Toplam 58 eserim sergileniyor. Datça’da 6. kişisel sergim. Datça Belediyesi’nin böyle sergi salonunu düzenlemesi. Sergi yapılabilir hale getirmesi çok önemli, teşekkür ediyoruz. Böyle alanların genişletilmesi, daha çok yaygınlaştırılması çok önemli, bunları da bekliyoruz. En çok sergimi Datça’da yaptım. Datça’yı çok seviyorum. Datça’da 6. kişisel sergim, burada olmaktan çok mutluyum. Datça’nın bozulmasını hiç istemiyorum.” dedi.
” Resim yapmaya başladığımdan beri doğayla çok iç içe yaşadığım, doğayı çok sevdiğim için doğa temalı resimler var. Resimlerimde insanlardan daha çok hayvanlar var. Bazen bir balıkla insanların dertlerini, sorunlarını, çözülmesi gereken sorunlarını yansıtabiliyorum. Herhangi bir canlıyı çizerek bütün evrensel sorunları ifade edebiliyorum. Sanat böyle bir şey; hem yol gösterici, hem bu konuda kolaylık gösteren bir değer, olması gereken bir şey. Sanatçının, sanatını yaparken özgür olması, bağımsız olması çok önemli. Eserlerinde kendine özgü izler sunması çok önemli. Ben bunlara çok önem veriyorum. İnsanda ummadık potansiyeller vardır. Ben yıllarca hiç sevmediğim halde muhasebecilik yaptım. Sanata karşı çok ilgim vardı. Yıllarca ne yapabilirim diye düşündüm. Zaman içinde, çevremin de desteği ile birden resim çalışmalarına başladım. Resim konusu öylece gelişti. Resimle uğraşmayı çok seviyorum. Herseye sanatçı gözüyle bakıyorum. İmzam , dünya üzerinde ters bir kuş … Bu doğaya yapılan tahribata karşı gösterdiğim bir tepki. O imza benim imzam, doğaya bakışımı, doğaya yapılan tahribatı protesto için sürekli, bütün resimleimde son yıllarda kullandığım bir imza. ”
” Günümüzde doğaya geri dönülmesi mümkün olmayacak derecede büyük zararlar verilmekte,gelir dağılımında adaletsizlikler artmakta, silahlanmaya ve savaşlara çok büyük kaynaklar ayrılmakta, pek çok insan sefalet içerisinde yaşamaya mecbur bırakılmakta. Kültürel hazineler yağmalanıp yok edilmekte, para hırsı tüm değerleri altüst etmekte. Gelecek kuşaklara aslında işlerine hiç bir zaman yaramayacak bir şeyler bırakılmaya doğru gidilmektedir. Bu duruma tepkisiz kalabilmek mümkün olmamalıdır diye düşünüyor ve kişisel tepkimi resimlerimde göstermeye çabalıyorum.
Gerçek değerler (maddi ve manevi)yitirilmeden anlaşılmalı ve korunmalıdır. Bu konuda hepimizin üzerine düşen sorumluluklar bulunmaktadır. Günümü gün edeyim gelecekte olacaklar beni hiç ilgilendirmez düşüncesi tehlikelidir ve de çok bulaşıcıdır. İnsanlar bugünün tadını yarınlara bırakacağı güzel şeyleri üretmekle çıkarmalı, tüketici olmaktan uzaklaşmalıdır. Sorumluluk duygusu yüceltilmelidir. Doğa sevgisi bence en kutsal olan sevgidir ancak bunu yerleştirmek neredeyse gittikçe daha da imkansızlaşmaktadır. Kafalarımızı öncelikle bu konuya yormamız gerektiğini savunuyorum.
Datça’nın değerlerinin korunması lazım, yaşatılması lazım. Datça’da gizli bir tahribatı gözlemliyoruz. Elbirliği ile birçok problem çözülüp, akıllı adımlar atılacaktır. Gerçekten bir tane Datça var ve buranın bozulmaması, yaşatılması gerekir. Dışarıdan gelecek insanlar muhakkak olacak. Bizde dışarıdan geldik. Uyum çok önemli. Dışardan gelince güzel taraflarınızı getirmelisiniz, kötü özelliklerinizi, alışkanlıklarınızı değil. Bu tür seyleri görüyoruz, hissediyoruz. Üzüntü veren bir durum. ”
” Datça kendisini koruyacak potansiyeli olan bir yer. Mutlaka aksaklıklar, problemler çözülecektir. Datça’mızı çok seviyoruz. Yan Yana Kişisel Resim Sergimin açıldığı bugün, eşim Aydil ile evlilik yıldönümümüz. Datça’da doğa yürüyüşlerinde tanışmıştık. Güzel bir uyum sağladık. Datça’da evlendik. Bugün aynı zamanda İzmir’in kurtuluşu, bunların bir araya geldiği gün olması sergi heyacanıma farklı bir anlam kazandırdı. Güzel İzmir çok çok önemli. Koskoca bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nın başarı göstergesi oldu İzmir’in kurtuluşu. aynı güne sergi açılışımın denk gelmesi, evlilik yıdönümümün olması ayrı bir güzellik verdi “derken sanatçımıza çalışmalarında başarılar diliyorum, onun duygu ve düşüncelerine katılmamak mümkün değil.
Haber ve Fotoğraflar : Esmeri Alev Ekebaş