Datça doğal yapısı itibariyle birbirinden güzel yürüyüş parkurlarına sahip bir turizm beldesi, fakat çoğu tatilci doğa yürüyüşlerini sevse de Datça’ya geldiği yaz aylarında bu etkinliklerden mahrum kalır. Bunun en büyük sebeplerinden biri doğal olarak yaz aylarındaki hava sıcaklığıdır, tatildeki zamanın büyük bir bölümü deniz kenarlarında, sahildeki cafelerde serinleyerek geçer. Bu aylarda yürüyüş yapmak için en güzel zaman sabahın erken saatleridir, eğer uykunuzdan fedakarlık edip erken kalkabilirseniz Yarımada’nın farklı güzelliklerini görebilirsiniz. Yürüyüşe başlarken sırt çantanızda su ve amonyak bulunursa iyi olur, çöplerinizi doğaya bırakmamalısınız.
22 temmuz günü oğlum ve gelinimle sabah erken kalkarak kısa bir yürüyüş sonrası Kargı’nın bakir koylarına ulaştık. Tatile gelen oğlum erken kalkarak Kargı koylarına yürüyüş yapacaklarını söyleyince onlara rehberlik yapmak istedim. Yaz günleri erken kalkmak sorun oluyor ama yazın en güzel zamanları da bu erken saatlerdir. Zaman zaman bunu uygulayarak fotoğraflar çekiyorum, özellikle gün doğumu belli yerlerden çok güzel izleniyor, bunlardan biri Kargı koyudur. O gün aslında biz biraz geç kalmıştık, arabamızla Kargı koyuna gelerek 08.30 da yürüyüşe başladık. Aslında en geç 07.30 gibi yürüyüşe başlamamız gerekiyordu.
Kargı koyu’nun arka taraflarında Cennet Köy tesisinin yanındaki alana arabamızı park edip, karşımızdaki yamaca tırmandık, tepeye ulaşır ulaşmaz Kargı’ya 1,5 km mesafedeki Gökliman ve Armutlusu ( Akvaryum diye biliniyor ) koylarına giden patika yol karşınıza çıkıyor, sıkça kullanılan patika yol sizi Gökliman’a kadar götürüyor.
Karşıda görünen kara parçasının bir tarafı Armutlusu, diğer tarafı Gökliman. Tepeyi aşar aşmaz yürüdüğümüz patika yol makilerin ve kayaların arasından devam ediyor.
Patika zaman, zaman ormanlık alanda devam ediyor. Sakin bir doğa içinde yürürken duyduğunuz sadece kuş sesleri oluyor.
Çok zaman geçmeden turizmcilerin Akvaryum dedikleri Armutlusu görünüyor, birçok kişi de bu koyu Akvaryum diye biliyor, bu adla Datça’da daha birkaç yer var, ben yöredeki insanların kullandığı isimle bu yerlerden bahsetmek istiyorum. Çam ağaçlarının arasından koyun pırıl pırıl, durgun suları görünüyor. Bu koylarda bu zamanlarda artık tek başınıza olmak zor, koya demirlemiş tekneler her zaman var. Birçok yürüyüşçü bu koya gelerek yüzmek ister, biz patika yoldan devam ederek burnun öbür tarafındaki koya kadar yürüdük.
Burası Gökliman, çam ağaçlarının gölgesinde koya indik , koyda yabancı bayraklı büyük bir yat demirlemişti.
Tabii bu yürüyüşün en büyük ödülü bu berrak sularda yalnız başınıza yüzmek oluyor.