Sac Ekmeği
Candan hanımların Sac ekmeği yapım günü Cuma, o gün hem biraz ekmek alırım hem de onların çalışmasını görüntülerim diyerek Ergin Usta’nın evine gittim. Sac ekmeğine verilen ad ülkemizin bir çok yerinde değişebiliyor. Biz esmer undan yapılana Şipit ekmek derdik, beyaz undan yapılırsa yufka deniyordu. Kadınlar bir araya gelip bu ekmekleri haftalık, aylık veya daha uzun bir zaman için yaparlardı. Kullanmadan bir kaç saat önce üzerine su atılarak, kumaşla sarılır yumuşaması sağlanır. Candan hanımlar yaptıkları sac ekmeklerine Tepitme diyorlar.
Reşadiye Çınarlı meydandaki eve geldiğimde kardeşlerden Münire hanım evin önündeki Ergin ustanın eseri olan tezgaha el işi çalışmalarını asıyordu. Çalışmalar Konağı görmek için gelenlerin ilgisini çekiyor.
Güne neşeyle başlamak önemli, bir laf vardır nasıl başlarsan öyle gider diye.
El işleri tezgaha güzel bir görüntü oluşturacak şekilde yerleştiriliyor.
Hamur yoğrulup ekmek işine geçiliyor. Datça buğdayından elde edilen un ile beyaz un yarı yarıya karıştırılıyor, içine bir miktar zeytinyağı ve tuz katılıyormuş. Candan hanımlar bu işi haftanın iki günü yapıyorlar.
Ben iş yapan birisini izlerken aleti nasıl kullandığına bakarım, alet eline yakışacak, yoksa iyi bir iş çıkmaz. Candan hanımın oklavayı kullanışı buna örmek, gayet güzel görüntüler ortaya çıkıyor.
Münire hanım odunları tutuşturuyor, bunun için üfürgeç dedikleri bir kargıyı kullanıyor. Şiş kızgınken kargının içi delinerek hava üfleyecek duruma getiriliyor, çok eskilerden beri kullanılan bir şeymiş. Bir anda ateş kuvvetle yanmaya başlıyor. İnternette Kargı nedir diye soranlara rastladım, yaşamında kargı dediğimiz bu bitkileri görmeyenler vardır. 3-4 m yüksekliklere ulaşan, saz, kamış gibi isimler de alabilen çok yıllık bir bitki. Datça’da hala bir çok yerde bulunur, dere kenarlarını sever. geleneksel mimaride çokça kullanılırdı.
Sac kızgın olacakmış, candan hanım hamur açarken Münire hanım sacda pişiriyor.
Ekmeklik hamur avuca sığacak kadar olacakmış, Münire hanım hamuru oklava ile biraz açarak candan hanıma veriyor, böylece hamur daha çabuk açılmış oluyor. Açılan hamurun inceliği de önemli, incesi çabuk kurur, kalınıdı da iyi olmaz, ortasını bulacaksınız.
Etrafı mis gibi bir ekmek kokusu kaplıyor, çocukluk yıllarına bir geçiş oluyor. Böyle kokuyu ne zamandır duymamıştım, annem hamur açarken ben de sacda pişirirdim.
Onlar çalışırlarken, komşular, tanıdıklar ziyaretlerine geliyor, evlerinden insan eksik olmuyor. Yalnız Candan hanımların yaptığı tepitmenin kötü tarafı bu ekmeği yedikten sonra bağımlısı oluyorsunuz.