Yağmur Yağdı

 

Dün gece başlayan yağmur aralıklarla sabaha kadar sürdü, arada bir sesini duydum, çalıştığım masadan cama vuran damlalar görülebiliniyordu. Sonra bir ara bayağı kuvvetli yağdı, sabaha karşıymış, uyumuşum ardından. Yağmurun çatıya vuran sesini dinleyerek uyumasını çok severim. Yağmur damlalarının çatıda, camlarda çıkardığı sesler, yolda zevkle yürüyen birisinin adım sesleri gibi. Sabah uyanınca bahçeye indim, toprak kokusu her tarafa yayılmıştı, biraz dolaştım, sonra merkeze inip Kumluk Yolundan Kent Park’a kadar yürüdüm, bu sayfamda bu anlarda çektiğim fotoğraflar ve izlenimlerimi okuyacaksınız.

Bir gün önceden başlayayım, öğleden sonra Eski Datça mahallesine gittim, birden kapandı hava, rüzgar da çıktı.

yagmur-yagdi-1

Eski Datça’nın taş yollarını onardılar, şimdilik dümdüz asfalt gibi görünüyor, zamanla taşlar daha meydana çıkar sanırım, gördüğüm kadar işletmeciler memnun.

yagmur-yagdi-2

Ara sokaklardan birinde taşlar hazırlanmış araları harçla doldurulacak, tabii bu görüntü fotoğraf çekenler için daha güzel, bu halini yakalamışken fotoğrafını çekeyim dedim.

yagmur-yagdi-3

Bana kalsa aralarında hafifte olsa biraz derz bırakırdım, benim gibi düşünen fazla yok gibi.

yagmur-yagdi-4

Yolda Selma Akad arkadaşıma rastlayınca eve davet etti, Eski Datça’nın kırsal kesiminde, 2,5 dönümlük bir arazide evleri. Daha önce çiçek zamanı gelip sayfamda konu etmiştim. Gittiğimde Tanju bey diktiği sebzeleri suluyordu.  fasulyeler boyunu geçmişti. İlaç kullanmıyorlar. Bahçede kullanılan toprak toplanan otların toprak altında çürütülmesi ile oluşuyor, bu işlem 5-6 yılı alıyor, ama bir kez olduktan sonra her yıl toprak hazır oluyor, sıkça havalandırmak gerekiyormuş. Bir şey bilinçli yapılınca ürün nasıl alınıyor görüyorsunuz.

yagmur-yagdi-6

Bitkilerin üzerinde bayağı ürün vardı, Maşallah diyeyim.

yagmur-yagdi-7

Tanju beylerin bahçesinde her tür meyva ağacı var, 4-5 tane dut ağacı vardı, karadut. Başladık birlikte dut yemeğe, dutlar küçük boyutta ama çok lezzetliydi. Tanju arkadaşım iyi ki geldin Muzaffer hocam sayende dut yedim derken ben de onunla dut yemiş oldum. Bazen böyle olur, benim de başıma gelmiştir, üzümler salkım salkım dururken koparıp yemek aklına gelmez, bir arkadaşın gelir onunla sanki ilk kez yiyormuşsun gibi zevkle yersin, bazen gelen olmazsa dalında kurur giderler. Bahçeyi gezdikten sonra çayımızı içtik, sohbet ettik. Baktım hava karardı, müsaade isteyip oradan ayrıldım, ayrılırken göğe şöyle bir bakıp yağmur gelecek dedim, Tanju bey hava tahmin raporlarına bakmış Yarımada’yı sıyırıp geçecek gibi görünüyormuş. Tabii eve geldikten bir müddet sonra yağmur hafifçe çiselemeye başladı. Yaz yağmurları çok güzel oluyor, eskiden bu mevsimde buralarda yağmur yağmazdı. Toprağın suyla buluşması, bitkilerin hemen canlanıvermesi ne güzel bir şey.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8

3 yorum

  1. Of hocam ooof..Fotoğraflar muhteşem metin su gibi serinletiyor insanı amma göletin yanındaki eski değirmen fotoğrafına ve ondan sonraki fotoğrafa BAYILDIM..8.sayfa.Ellerin dert görmesin.Selamlar.

  2. Hocam herkes fotoğraf koyuyor ama siz akıcı anlatımınızla o güzel fotoğraflarınıza ayrı bir değer katıyorsunuz. Sayenizde gidemediğim yerleri görüyor aynı zamanda bilgi sahibi oluyorum. Çok teşekkürler. Emeğinize sağlık. Sevgiyle kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir