7 Aralık pazar günü arkadaşımla Betçe’ye gitmek üzere buluştuk, aslında hava durumunda Güney Ege için sağanak yağış gösteriyordu ama arabayla gidiyoruz, bir şey yapamazasak kahvelere uğrar sohbet ederiz diye düşünmüştüm, arkadaşım da uygun gördü, yola çıktık İlk durağımız Sındı köyü oldu, kahveye oturup köylülerle sohbet ettik, onların ikramı çayımızı içtik. Pazar günleri bu zamanda Sındı kahvesi boş olurdu, o gün kalabalıktı, hava yağmurlu diye mi diye sorduğumda biz zeytin işini kolayladık diye cevap verdiler. Sındı’dan yola çıktığımızda hala bir planımız yoktu, bulutlara bakarak karar vermeye çalışıyordum, Yaka’ya gldiğimizde karşı tarafta upuzun uzanan Yassıdağ gözüme çarptı. Yağmur gelinceye kadar biz burayı geçeriz diye düşündüm, yağarsa da şansımıza bir yere çöküp geçmesini beklerdik. Şahsen yanımda yağmurluğum var sanıyordum ama yürüyüş sonrası çantamı açtığımda evde unuttuğumu gördüm, yağsaymış tam ıslanacakmışız. Bu yürüyüşümüzü 2,5 saatte tamamladık, 9.404 adım atmışız, 5 km yürümüşüz. Yürüyüşümüzün bitiminde bastıran yağmurda yol alırken bugün de bu havaya rahmen yürüyebildiğimiz için mutluyduk.
Yaka’dan Kumyer’e giden yolun başlangıcında Zeytin toplayanlar vardı. Bugün yağmur havası olmasına karşılık gelirken de tarlalarında zeytin toplayanlara rastlamıştık. Bir işi olanlar için pazar günleri bu işler için müsait oluyor, zeytinler de toplanmayı bekliyor.
Ağaçlar yüksek olunca birisinin ağaca çıkması şart, şöyle bakınca biraz riskli bir iş, zeytin dalları pek güvenilir olmuyor, gövdeye bağlandığı yerden ayrılıverir.
Yerlere çolgular serilmiş, eş dost herkes iş başında. Bu yıl zeytin yılı, buralarda ağaçlara ilaç atılmıyor, en organik ürün bunlar.
Yaşlılar için de güzel anlar, akrabalarıyla, çocuklarıyla birlikte , en güzeli de geleneksel bir uğraşın içinde olmaları, zeytin tanelerini toplarken yıllar öncesi zeytin toplamalar canlanıyordur hafızalarında, yüzlerindeki mutlu ifadeyi görebiliyorum. Bu şekilde uğraşlarda benim de başımdan geçmiştir, hayaller kurarsınız, yapacağınız işlere odaklanırsınız. Ağaçlarda zeytin bol, bu kısımlarda çoğu ağaçta zeytinler daha toplanmamış.
Yassıdağ’a doğru giderken arazi yavaş yavaş yükseliyor, tabii çevrenin manzarası da gözümüzün önünde, Karşıda Yaka ( Köydü şimdi mahalle oldu ), ve arkasında geçen yıl çıktığımız Kocadağ görünüyor. Bu yıl çevresindeki yürüyüşlerimize devam edeceğiz.
Yolumuz üzerinde yine zeytin toplayanlarla karşılaşıyoruz, ağacın üzerindeki arkadaş Cabir Menteşe, nereye gitsem senle karşılaşıyorum diye takılıyor, çok geziyorsun da ondan diye cevap verdim ben de. Daha önce birkaç kez fotoğrafını çekmiştim, pek fotoğraf çektirmeyi sevmez ama sonunda rıza gösterir. Cabir arkadaş ağaçta, bayan da aşağıda sırıkla zeytinleri çolgunun üzerine düşürüyorlardı. Yörenin adını sorduk buraya Polaz mevkii diyorlarmış, tabii ben bu isimleri öğrenirken bazen yanlış yazabilirim, şive değişik olabiliyor.